1- 854 numaralı Deniz İş Kanunu Madde 2: “B) Bir hizmet aktine dayanarak gemide çalışan kaptan, zabit ve tayfalarla diğer kimselere “gemiadamı” denir.”
İşveren (yani donatan) çalıştırdığı gemiadamlarına yapılan iş karşılığında ücret ödemek zorundadır.
Yukarıdakilere dayanarak cevap “C” olmalı diye düşünüyorum.
2- 2 çeşit muafiyet durumu mevcut. Toplam muafiyet ve tenzili muafiyet.
Toplam Muafiyet: Meydana gelen hasar, muafiyet miktarının üzerine çıktığında, hasarın tamamı ödenir. Miktarın altında ise ödeme yapılmaz. (Örn: Muafiyet miktarı 7000 TL olsun, hasar 6999TL ise ödeme yapılmaz, hasar 7001 TL ise hasarın tümü ödenir.)
Tenzili Muafiyet: Hasarın muafiyet miktarını aşan kısmı ödenir, muafiyet miktarının altındaki hasarlar için ödeme yapılmaz. (Örn: Muafiyet miktarı 7000 TL, hasar 6999 TL ise ödeme yapılmaz, hasar 8000 TL ise 1000 TL ödeme yapılır.)
3- “TTK Madde 1186: (1) Eşyanın uğradığı veya eşyaya ilişkin her türlü zıya veya hasar nedeniyle taşıyan, her hâlde, hangi sınır daha yüksek ise o sınırın uygulanması kaydıyla, koli veya ünite başına 666,67 Özel Çekme Hakkına veya zıyaa ya da hasara uğrayan eşyanın gayri safî ağırlığının her bir kilogramı için iki Özel Çekme Hakkını karşılayan tutarı aşan zarar için sorumlu olmaz; meğerki, eşyanın cinsi ve değeri, yüklemeden önce yükleten tarafından bildirilmiş ve denizde taşıma senedine yazılmış olsun.” Taşıyanın ödemesi gereken miktar bu şekilde hesaplanıyor.
Ancak yine TTK’ya göre eşyanın teslim edilmiş olması gerekiyor ki, taşıyan sorumlu tutulabilsin. Yani elleçleme kara tarafında yapılırken bir hasar meydana geldiyse bundan taşıyan sorumlu olmuyor.
Soruya tam olarak cevap verebildim mi bilmiyorum ama bulabildiklerim bunlar.
4- “C” şıkkı olması lazım.
“TTK MADDE 1434-
(1) 1431 inci maddeye uygun olarak istenilen sigorta primini ödemeyen sigorta ettiren mütemerrit olur.
(2) İlk taksidi veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim, zamanında ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir. Bu süre, vadeden başlar. Prim alacağının, muacceliyet gününden itibaren üç ay içinde dava veya takip yoluyla istenmemiş olması hâlinde, sözleşmeden cayılmış olunur.
(3) İzleyen primlerden herhangi biri zamanında ödenmez ise, sigortacı sigorta ettirene, noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre vererek borcunu yerine getirmesini, aksi hâlde, süre sonunda, sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ihtar eder. Bu sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sigorta sözleşmesi feshedilmiş olur. Sigortacının, sigorta ettirenin temerrüdü nedeniyle Türk Borçlar Kanunundan doğan diğer hakları saklıdır.
(4) Bir sigorta dönemi içinde sigorta ettirene iki defa ihtar gönderilmişse sigortacı, sigorta döneminin sonunda hüküm doğurmak üzere sözleşmeyi feshedebilir. Can sigortalarında indirime ilişkin hükümler saklıdır.”
Yukarıda yazıldığı gibi prim ödenmediği durumlarda TTK’ya göre sözleşme feshedilebiliyor. Bu durumda da sigorta ödeme yapmayabilir diye düşünüyorum.
Diğer maddeler P&I Kurallar Kitapçığı içerisinde yer almakta. (
https://turkpandi.com/assets/page_docs/publication/TPI-Kurallar-KitapçığıTR.pdf)
5- TTK MADDE 1464-
(1) Taraflar sözleşme ile sigorta değerini belirli bir para olarak belirlemişlerse, bu para taraflar arasında, sigorta değeri için esas olur.
(2) Takse esaslı şekilde fahiş ise, sigortacı taksenin indirilmesini isteyebilir. Umulan kazanç takselenmiş ise, taksenin sözleşme yapıldığı sırada ticari tahminlere göre elde edilmesi mümkün görülen kazancı aşması hâlinde sigortacı bunun indirilmesini isteyebilir.
6- Liman Devleti Denetimi Yönetmeliğine göre;
Geminin aşırı yükleme yapmış olması ve Draft markalarının olmaması veya okunamaz durumda olması geminin tutulması için yeterli sebepler.
Ancak yük ile ilgili aşağıdaki ibare var;
“Yükün emniyetli yükleme, taşıma, tahliye ve kontrolü konularında gerekli özenin gösterilebileceği”
Ambar havalandırmasının çalışmaması emniyetli taşımayı tahliyeyi vs engeller mi bilemiyorum. Kuruyük gemilerinde çalışmadığım için yorum da yapamıyorum.
7- TTK Madde 1310:
“(2) Donatan, kurtarma faaliyeti biter bitmez, kaptanın ve diğer gemi adamlarının payını gösteren bir cetvel hazırlar ve bu cetveli onlara yazılı olarak bildirir.
(3) Pay cetveline karşı, cetvelin bildirilmesinden sonra Türkiye’de ilk varılan yerdeki mahkemede o yere varma tarihinden itibaren onbeş gün içinde itiraz edilebilir.”
Yeni TTK’da yukarıdaki gibi bir madde var. Bu madde içerisinde paylaşımın nasıl yapılacağı ile ilgili bir bilgi yok.
Eski TTK (6762 No.lu) Madde 1230:
“Bir gemi veya yükü,bir başka gemi tarafından tamamen veya kısmen emniyet altına alınır veya kurtarılırsa, kurtarma veya yardım ücreti, öteki geminin donatanı, kaptanı ve diğer gemi adamları arasında; ilk önce donatana yardım veya kurtarma yüzünden geminin uğradığı zararla işletme yüzünden yapılan fazla masraflar tazmin edildikten sonra bakiyeden vapur donatanına üçte iki, yelkenli donatanına yarısı, vapur kaptanı ve diğer gemiadamlarına altıda birer, yelkenli kaptanı ve diğer gemiadamlarına dörtte birer verilmek suretiyle pay edilir. Kaptan müstesna olmak üzere gemiadamlarına düşen miktar, herbirinin bilhassa maddi ve şahsi hizmeti gözetilerek aralarında pay edilir. Pay yolculuk bitmeden gemiadamlarına bildirilir ve her birinin payını gösteren bir cetvele göre kaptan tarafından yapılır.”
Sizin yazdığınız şıklara göre “A” ve “C” yanlış oluyor.
Bence bu sorunun iptal edilmesi lazım. Sonuçta 6762 numaralı kanun yürürlülükten kaldırıldı.
8- Gemilerin teknik yönetmeliğinde liman seferi şu şekilde açıklanıyor;
(11)
a) Liman seferi, idari liman seferi ve 100 mille sınırlı liman seferi olmak üzere ikiye ayrılır.
1) İdari liman seferi, Liman başkanlığı idarisınırları belirtilmiş denizalanı içerisinde yapılır,
2) 100 mille sınırlı liman seferi,en yakın kıyıdan 10 milden fazla açılmadan ve kalkış limanından 100 milden fazla uzaklaşmadan yapılır.
9- Bildiğim kadarıyla STP 71 sözleşmesi 72 saate kadar olan yolculukları kapsamakta. Buna göre cevap “C” şıkkı olmalı diye düşünüyorum.
Umarım bunlar yardımcı olur. Yanlışlarım varsa düzelten olursa çok sevinirim. Herkese iyi çalışmalar dilerim.