Ağırlık Kemerleri ve Ayarları

VolkanUZ

Denizci
Denizci
Ağırlık kemerleri ve ayarları


Sualtı avcılığında, en önemli konulardan biri, yüzerliğimizi ayarlamaktaki sorunlardır. Vücudumuz, içinde barındırdığı hava ve yağ miktarlarına göre çıplakken su üstünde durur, yani yüzerliği pozitiftir. Pozitif olmanın değeri, ciğerlerimize doldurduğumuz hava miktarına ve vücut yapımıza göre değişir. Satıhta dolu ciğerle hareketsiz dururken, ciğerlerimizi boşalttığımız zaman, batmaya başlarız. Ciğerlerdeki havanın yüzerlik sağladığını bu şekilde net olarak görebilirsiniz.

Yüzerliğe etki eden başka parametreler de vardır.

Sualtı avcılığı için, neopren bir elbise kullanıyoruz. Neopren malzeme, dokusunda, minik hava kabarcıkları barındırır. Isı izolasyonu sağlamak gibi önemli bir avantajı olan bu kabarcıklar, diğer taraftan, yüzerliği pozitif etkiler ve problem yaratır. Sonuç olarak, ciğerlerimizdeki hava, vücudumuzun kısmen yüzer olması ve kullandığımız dalış malzemelerinin etkileri biraraya geldiğinde, palet gücü ile aşağı inmek mümkün olmaz.

Bu problemi ortadan kaldırmak için, çeşitli ağırlıklar kullanmamız gerekiyor, asıl sorun da, bu noktada ortaya çıkıyor. Satıhta 1 tmosfer olan dış basınç, suyun yoğunluğu nedeni ile çok çabuk değer değiştirir.

Bu değişikliği birkaç metrede bile kulak eşitleme ihtiyacı oluşturduğu için, hissedebilirsiniz. Basınç değişikliği, aynı şekilde, ciğerlerimizde ve neopren doku içinde bulunan havayı da etkiler. Basınç arttıkça, hava hacmi aynı oranda küçülür. Örneklersek, ciğerlerimize doldurduğumuz, 6 litre hava, ilk on metrede basıncın 2 atmosfere çıkması sonucunda 3 litreye düşer. Burada aklınıza, derinlik arttıkça ciğer hacminin nereye kadar küçüleceği sorusu gelecektir. Deniz memelileri, 1000 metre gibi çok büyük derinliklere inebilirler. Yukarıdaki teoriye göre, ciğerlerinin çökmesi gerekir, oysa, " Diving Reflex " olarak bilinen ve organizmanın ciğerleri korumak için geliştirdiği yöntemle, ciğer çeperlerinde, basıncın artması ile birlikte, kan miktarı artar. Sıvılar, basınç altında sıkışmadıkları için, ciğerler belli bir hacme indikten sonra daha fazla küçülmezler. Bu refleks, insanlarda da vardır.

Taşıyıcı hava hacminin küçülmesi ile, yüzerliğimiz azalır ve pozitiften negatife doğru gider. Başka bir anlatımla, derinlik arttıkça, yüzerliğimiz azalır, nötr olduğumuz andan itibaren de, düşmeye başlarız. Bu problemle, tam anlamı ile başa çıkmak için, derinlik ve basınca göre, kendi kendine artan veya azalan ağırlık sistemleri kullanmak gerekir. Henüz teknoloji, buna bir çare bulmuş değil, bu nedenle, elimizdeki imkanlar ve bilgimiz doğrultusunda bazı yöntemler uyguluyoruz. Elbisenizin kalınlığı ve dalış derinliği, temel alındığında, aşağıdaki gibi bir genel tablo ortaya çıkıyor.

agirlik%20semasi.jpg


Bu değerler, işin başında, deneme yanılma yaparak vakit kaybetmemeniz için faydalıdır. Bundan sonra, işin teknik kısmı, çok daha hassas ayarlar yapmayı sağlar. Kendinize en uygun ağırlığı bulabilmek için, belirlemeniz gereken koşullar vardır, daha sonra bu koşullar altında deneme yapmanız gerekiyor.

Öncelikle, aşağıdaki parametreleri belirleyin ;


Dalış yapacağınız suyun kaldırma gücü, yani tuzluluk oranını öğrenin.
Güneyde yaptığınız keyifli avlar için kullandığınız kemeri, Marmara' da kullanırsanız, ilk 5 metrede düşmeye başlarsınız. Aksini yaparsanız, ilk metreleri inmek için fazla enerji tüketirsiniz.


Avlanacağınız ortalama derinliği ve yapacağınız av türünü muhakkak önceden belirleyin.
Örneğin sığ suda, levrek peşinde iken kullandığınız kilo, 10 metreler için fazla gelir.


Bu bilgileri oluşturduktan sonra, sıra malzeme seçimine geliyor. Daha önceki konularda gördüğümüz gibi,


Sualtı avcılığı için kullanılacak kemerin esnek olması gerekiyor.

İhtiyaç duyduğunuz ağırlık miktarını belirledikten sonra, bu ağırlığı, kemer üzerinde, mümkün olduğu kadar çok parçada ve eşit olarak dağıtın. Örneğin 8 kilo gerekiyorsa, 2 adet 3 kilo, 1 adet 2 kilo yerine 4 adet 2 kilo kullanın.

Bu ağırlıkları, beliniz etrafında dengeli olarak dağıtın. Bir yanınıza doğru kayan ağırlık, vücudunuzu, o tarafa çevirmeye çalışır.

Yukarıda saydığımız temel kuralları oluşturduktan sonra, sıra denemelere geliyor. Dalışa giderken yanınıza birkaç çeşit ağırlık alın. Ortalama hesaplarla oluşturduğunuz ağırlık kemeriniz, fazla veya eksik kalabilir. Genellikle en çok kullanılan kurşun külçeleri 2 kilodur. Yanınıza fazladan 2 kilo ile birkaç adet 1 kiloluk külçe alın.

Kemerinizi taktıktan sonra, tüm donanımınız ile suya girin. Eksik malzeme olursa, yüzerliğiniz fark yapar.

Satıhta dik pozisyonda iken, ciğerlerinizi doldurun ve nefesinizi tutun. Su seviyesi, maskenizin alt hizasında kalıyorsa, ortalama olarak, ağırlığınız tamamdır. Eğer batma eğiliminde iseniz, ağırlığınız fazla gelmiştir. İhtiyaca göre önce 1 kilo eksiltin yetmiyorsa 2 kilo deneyin. Aksine, su seviyesi, omuzlara kadar çıkıyorsa bir miktar ilave istiyor demektir.

Bu kaba ayarı yaptıktan sonra, derinlik arttırarak daha ince ayarlar yapmak gerekiyor, örnekliyelim ;

7 - 10 metrelerde taşaltı avı yapacaksınız. Elinizde 50 veya 60 cm tüfeğinizle birlikte satıh denemesinde oluşturduğunuz kemeri taktınız ve inmeye başladınız. Dibe ulaştığınız zaman, rahat bir av yapabilmek için yüzerliğinizin aşağı yukarı nötr olması gerekir. Eğer düşüyor veya yukarı çıkıyorsanız problem var demektir.

Bu problemi gözünüzde canlandırın. Tüm bilgi ve becerinizle, av olabileceğini tahmin ettiğiniz bir taşa, mükkemmel bir şekilde indiniz. Bir elinizde tüfeğiniz var, diğer elinizle, taşın üstüne değdiniz ve kendinizi frenlediniz, bu anda, yüzerliğinin negatif olduğunu farkediyorsunuz, başaşağı olan pozisyonunuz bozuluyor, o noktada dengede kalmak için, en iyi ihtimalle, yatay pozisyona geçip, palet vurmanız veya, bir yerlere tutunmanız gerekir, çıkan sesler ve yaptığınız gereksiz devinimler, avınızı uyarır ve tüm emeğiniz boşa gider.

Aynı şekilde, ağırlığınız eksik kalmışsa, yüzerliğiniz pozitif olacak ve olduğunuz yerde sabit kalabilmek için sürekli aşağı doğru palet vurmanız gerekecektir.

Her iki durum da aleyhinize olur. Bu senaryo, avlanacağınız tüm derinlikler için geçerlidir. Sığ suda levrek bakarken, avınızı gördüğünüz zaman düşemiyorsanız, ağırlığınızı arttırmanız gerekir.

Bu bilgileri doğru olarak değerlendirdikten sonrası, tamamen deneyim ve birikime dayanıyor.


Ağırlık kullanmanın ihtiyaca göre farklı yöntemleri vardır


Klasik kemerler, tokalı veya klipsli, elastik bir kemer üzerine dizilen kurşun külçelerinden oluşur.
Bu kemerleri, mümkün olduğu kadar, kalça kemiklerinin üzerinde taşıyın ve bol olmamasına özen gösterin. Bol kemer, aşağı inerken göğsünüze doğru kayar ve rahatsızlık verir.


Sırt ağırlıkları, beldeki kemere, omuz askılıkları takılmış olarak imal edilirler. Ana ağırlık,
sırtta tek 7 kiloluk yassı külçeden oluşur. Geri kalan küçük kilolar, bele takılır. Bu kemerler, özellikle bel kemiği problemleri olanlar için önerilir. Sığ suda agaşon ve baskın avı için oldukça uygundur.


Ayak ağırlıkları, sığ sularda av yaparken, paletlerin, su üstüne çıkmaması için kullanılır. Bazı markaların, altlarına kendi özel ağırlıklarının takabildiği palet modelleri mevcut.
Genellikle, içi ince saçma ile doldurulan bantlardan yapılan ayak ağırlığı, ayak bileğine takılır. Bu ağırlığın, her ayak için 500 gramı geçmemesine dikkat edin ve kullanacağınız zaman, kemerinizden 1 kilo eksiltmeyi unutmayın.


Değişken ağırlık
Yukarıda verilen bilgiler sabit ağırlık kullanımı için oluşturulan bilgilerdir. Daha derinde av yapacaksanız, değişken ağırlık kullanmanızda fayda var.

Dış basıncın artması ile yüzerliğimizin azalması, yani derine indikçe, negatif olmamız prensibi değişmez.

Bu teoriden yola çıkarsak, şu sonuç ortaya çıkıyor. Negatif olduktan sonra, inişimize rahatlıkla ve hiç palet kullanmadan devam edebilir. Ancak, bu inişin bir de çıkışı olması gerekiyor. Belimizdeki sabit kemerle, aşağıdan palet basmak, hele de, avımızı vurup almak için güç harcadıktan sonra bunu yapmak, cehennem azabı gibi gelir, son metreler bir türlü bitmez. Bu işin kolayı değişken ağırlık kullanmaktır.

20 metre civarında avlanacaksınız. Bu durumda, belinizdeki kemerle, 7 metrede nötr oluyorsanız, bu seviyede, düşmeye başlayacak ve 20 metreye güç harcamadan ineceksiniz. Aynı şekilde, çıkışta, 7 metreye kadar, yani pozitif olana kadar, sağlam palet vurmanız gerekecektir ve oldukça da yorucu olduğunu bilmenizde fayda var. Bunun yanında, o derinlikte, hep düşer pozisyonda olacağınız için, rahat av yapamayacaksınız. O halde ağırlık ayarımızı 20 metrelerde nötr olacak şekilde yapalım. Kaba bir hesapla, bu ağırlık, 5 mm elbise ile 5 kilo civarında olmalıdır. Ancak bu defa da, batma problemi ortaya çıkıyor. Yani satıhta iken dalışa geçtiğimiz zaman, uzun müddet, kuvvetli palet vurmamız gerekecektir.

Bu efor güç ve oksijen kaybına sebep olur. Çözüm, 5 kiloluk kemerimizi taktıktan sonra elimize 3 kiloluk bir ağırlık almak ve bu ağırlığı dibe vardığımızda elimizden bırakmaktır.


Bu yöntem için, kullanılacak malzemeleri ve kullanım şekillerini görelim.


Aşağı beraberimizde indireceğimiz ağırlığı sonra geri çekmemiz gerektiğine göre, öncelikle, bir şamandra ve dalış derinliğinin % 30 fazlası kadar ip gerekiyor.

Ağırlık olarak, ortalama 3 kilo gelen bir kurşun külçe iş görür. Boşta kalan elimizle kulak eşitleyeceğimize göre, bu ağırlığı elde taşımak pek doğru değil. Külçenin şekli yassı bir dikdötrgen olursa, bunu kemerimizle vücudumuz arasına kolaylıkla sıkıştırabiliriz.

Değişken ağırlık yöntemi için, ikinci bir kemer de kullanabilirsiniz.

Kullanacağınız ip, ince fakat sağlam örme yapıda olmalıdır. Ağırlığa doğru son 7 metreyi, monofilament naylon malzemeden yaparsanız, agaşonda, avınızın ipi görerek ürkmesini önlemiş olursunuz.

Ağırlığı elinizden mümkün olduğu kadar sessiz bırakın.

Değişken ağırlık yöntemi ile, hem inişiniz, hem de çıkışınız çok daha kolaylaşacaktır. Daha derin avlar için, şamandra ipini standart kemerinize bağlayın ve normal ağırlıkla inin. Çıkıştan önce kemerinizi atın. 3 kilodan daha fazla değişken ağırlığı taşımak veya bele sıkıştırmak nispeten zor olduğu için, bu yöntemle, ağırlık kemerinin tamamını, değişken ağırlık sistemi olarak kullanmış oluruz.


Saygılar
 
Geri
Üst