sardalya:
Sardalyanın denizde nekadar mükemmel bir yem olduğunu olta balıkçılarının bilmesi gerekir, sardalyayı diğer doğal yemlerden ayrı kılan özelliği kokulu ve yağlı olmasıdır, su altında bu kokuyu alan hiç bir balık kesinlikle böyle bir yeme hayır demez. Sardalyanın yem olarak kullanılması hakkında bilgiyi yemler bölümümüzde ayrıca anlattım, şimdi gelelim bu sardalyanın muhafaza işlemine..
ilk önce sardalyayı alırken mutlaka ama mutlaka taze olmasına dikkat edin dip diri olması lazım buna çok dikkat edin, günlük olduğundan emin olun.. aldığınız sardalyayı (kilosu hiç önemli değil), ilk önce pullarını bıçak kullanmadan suyun altında temizleyin, zaten elinizle ovuşturunca hemen pulları dağılıyor.. eğer bıçak kullanırsanız o parlak en önemli gövdesine zarar verirsiniz.. sardalyanın pullarını ayıkladıktan sonra pisliklerini temizlemenize gerek yok..
hemen 2 kat gazete kağıdı açıyoruz ve sardalyaları sıra halinde yan yana diziyoruz vede her dizdiğimiz sıra üzerine güzelce tuzluyoruz, taki tuz sardalyanın üstünü hafifçe kaplayana kadar tuzluyoruz, ardından ikinci sırayıda üzerine diziyoruz ve tekrar o sırayı tuzluyoruz.. bu sıra her gazete kağıdı için 2 sıra yapılmalıdır daha fazla sıra olursa balıklar sağa sola kayıp tuzları dökülür.
güzelce tuzladığınız sardalyaları gazeteyle güzelce sardıktan sonra üzerine hafifçe nem olacak şekilde su serpiyoruz mutlaka ıslak olmalı gazete kağıdı. Bu işlemden sonra sardalyayı buz dolabında saklıyoruz ama buzlukta değil sadece buz dolabında.. ben bu yöntemle 2 hafta kadar sardalyayı taze tutabiliyorum vede 20 günlük sardalyayla bile çipura avladığım oldu.. belki daha fazlada saklanabilir bekleyip görmek lazım.
uskumru:
Uskumruda sardalya gibi kullanılır ancak sardalya kadar yağlı ve kokulu olmadığından bazen iyi sonuçlar alınamayabilir, buyüzden elimizdeki imkanları değerlendirerek herzaman en iyi alternatifle yola çıkın. Uskumrununda saklanışı sardalyanınkine benzemektedir ancak uskumruları fileto şeklinde kesip sakladığımızda muhafaza işlemi daha uygun olmaktadır, hemde ava çıkacağınız zaman yemler hazır kesilmiş olur ve kesip fileto yapmakla vakit kaybetmezsiniz. Uskumruların muhafaza işlemi için bir gazete kağıdı açıyoruz ve bu kağıdı ilk önce üzerine su serperek nemlenmesini sağlıyoruz, su serpme bittikten sonra el yada kaşık yardımıyla tuzu gazete kağıdının üzerine (uskumruları dizeceğimiz yere) hafifçe serpiyoruz, aynı sardalyanın muhafazası gibi hafif tuzlar beyaz gözükünceye kadar devam ediyoruz.
Tuzlama bittikten sonra uskumruları fileto şeklinde kesmeye başlıyoruz yukarıdaki resimde örnek bir fileto resmi görülmektedir ordan faydalanabilirsiniz, kafa taraflarınıda sakın olaki kesip çöpe atmayın! kafaları oltanızda yem olarak kullanmayacaksınız ancak kafaları denizde gerekse tekneden gerekse kıyıdan bir filenin içine doldurup yemleme olarak kullanabilirsiniz bu size avlanacağınız bölgede balıkların orda toplanmasını sağlayacaktır. Uskumruların kafalarını ayrı bir torbaya koyup ayrıca buzdolabında tuzlama işlemi yapmadan saklıyoruz, kafaları ayırıp uskumruları fileto halinde kestikten sonra gazetemizde serptiğimiz tuzların üstüne düzgünce dizmeye başlıyoruz, filetoları her bir sıraya 10 tane gelicek şekilde dizersek iyi olur, ilk sırayı dizdikten sonra ilk sıranın üstüne yine tuzlama işlemi yapıyoruz ve yaptıktan sonra kalan uskumrularıda üzerine diziyoruz, her gazete kağıdına üst üste 10 ardan 2 sıra halinde dizersek uygun olur hemde ava gideceğiniz zaman arta kalan yemleri ziyan etmemiş olursunuz, geri kalan uskumrularıda başka bir gazete kağıdı açıp yine tuzlama işlemini yaparak ayrı olarak dizin.
Saklama işlemi için çok soğuk (buz tutucak şekilde) olmamak şartı ile buzdolabında alt taraflarda, buzluğa yakın olamayan bir rafta saklayabiliriz. Bu şekilde uskumruyu 10 gün rahatça taze saklayabilirsiniz, unutmayın avda nekadar uskumru filetosu kullanacaksanız gazete kağıdından okadar çıkartın, hepsini ava götürmeyin çünkü arta kalanlar sıcaktan bozulur ve tekrar avdan gelince buzdolabına koyarsanız bir dahaki ava gideceğinizde taş gibi olur buda size büyük bir sürpriz olur. Fileto uskumruların hazırlandıktan sonra buzdolabına koyulmaya hazır halindeki resimi aşağıdadır;
sülünes:
Sülünes ülkemizde en çok bulunan ve kullanılan yemler arasındadır, neredeyse bu yemle bir çok dip balığı rahatlıkla avlanabilmektedir, bir kötü yanı ise çok uzun süre muhafaza edilememesidir bunun nedeni denizde kumlara batık halde yaşadıkları için su dışına çıktıklarında normal şartlarda 1 yada en fazla 2 gün canlı kalabilmektedir, ama biz bazı tekniklerle bu süreyi 3-4 güne çıkarabiliyoruz, şimdi ilk sülünes almadan önce mutlaka taze ve canlı olduklarından emin olun.. bayat ve ölü bir sülünesi almanız size balık tutarken zaman kaybı, yemin leş gibi kokması ve iğneye takılmadan dağılması gibi sorunlar çıkaracaktır. Sülüneslerin canlı olup olmadığını öğrenmek için üzerine su serpe bilirsiniz yada iki kabuğunun arasındaki kendisini koruduğı kısma parmağınızı deydirebilirsiniz, su serptiğinizde sülünes hemen kendini hızlı bir şekilde kapatıp açar ve kendini suyla nemlendirerek hayatta kalmaya çalışır, parmağınızı deydirirseniz kendisini korumak amaçlı hemen midyeler gibi sert bir şekilde kapatır.
Gelelim bu yemin muhafaza işlemine, bu sefer işlem biraz farklı öncelikle boş bir kutu (fazla büyük olmamak şartıyla) içini açıp hertarafını deniz suyuyla ıslatıyoruz hatta kutuyu deniz suyuna tamamen batırıp çıkarmak en mantıklısıdır. 'Bu işlemi deniz kenarında yaparsanız daha rahat olur' ıslatma işleminden sonra yine denizin içinden bir avuç kum alıyoruz ve kutunun en dibine bu kumu yarım parmak kadar derinliğinde kutuya koyuyoruz, kutuya koyduğumuz kumun üzerine canlı sülüneslerimizi diziyoruz ancak unutmayın deniz kumunu dizerken girintili çıkıntılı koyun sülünesler bu kum sayesinde canlı kalabilceklerdir, dizdikten sonra yine ıslak deniz kumuyla fazla olmamak şartı ile sülüneslerin üzerine koyuyoruz ardından dizme işlemini yine bu kumun üzerine sırayla yapıyoruz bu sıra 3 e kadar çıkabilir, dizme işlemi biter bitmez bir tas deniz suyunu sülüneslerin üzerine döküyoruz ama kumların dağılmamasına dikkat edin ve suyu yavaşça dökün.
Ardından hiç vakit kaybetmeden evde buz dolabında buzluğa yakın olmayan en serin yerde bu yemleri saklamaya bırakıyoruz deniz kumunu kullanmamızın nedeni ıslak deniz kumu yemleri sürekli nemli ve serin tutar ayrıca buzdolabına koyulduğunda kolay kolay kurumaz, bu işlem sayesinde sülünesler 3-4 gün rahatça canlı kalabiliyor eğer bu işlem size uzun ve sıkıcı gelirse en azından sülünesleri baştan aşağı ıslak bir gazete kağıdına sarıp öyle buzdolabına kaldırın, hiç olmassa 2 gün canlı ve taze kalmalarını sağlamış olursunuz. Sülünesin buz dolabına koyulmaya hazır hali aşağıdaki resimdir;
boru kurdu:
Boru kurduda ülkemizde yaygın olarak bulunan ve kullanılan yemler arasındadır, neredeyse her balıkçıda rahatça bulabilirsiniz, boru kurdu kendini koruduğu boru şeklinde bir kum halinde bulunmaktadır denizdede bu şekilde kendini korur ve dip balıklarının en sevdiği ikinci yem olarak bilinir. Boru kurdu için en fazla yapabileceğimiz bir kaç uygulama bulunmakta ancak yinede bu uygulamalar en fazla boru kurdunun 2-3 gün canlı kalabilmesini sağlamaktadır. Boru kurtları alacağımızda bize boru şeklindeki kum içinde olarak veriliyor, bu kurtlar boru şeklindeki kumun içinde yaşıyor boru şeklindeki kum ise çok yumuşak ve lastik gibidir, bu yemi taze saklayabilmemiz için 2 seçeneğimiz var birincisi hiç bir uygulama yapmadan aldığınız gibi buz dolabında saklamak yada yukarıda sülünesi saklamak için kullandığımız içi kum dolu kutuya koyabiliriz, her iki seçenekte bu yemi saklamak için en idealidir, aldığınız gibi doğrudan buzdolabına koyduğunuzda 1-2 gün yaşayabiliyorlar, yukarıdaki sülünese yaptığımız yöntemi kullanırsak 2-3 gün canlı ve taze saklayabiliriz. Unutmayın bayat yem herzaman başa dert olur heleki boru kurdunda bayat demek hiç balığa çıkmayın daha iyi demektir, nedeni ise bayat bir boru kurdunu iğneye hiç bir şekilde takamazsınız çünkü ölü bedeni onu iyice leş haline getirmiştir ve erimiş gibi olur, iğneye bir şekilde taksanız bile bu sefer oltayı denize fırlatırken daha denize düşmeden havada dağılacaktır, bu uyarılarımı unutmazsanız herzaman siz karlı çıkarsınız. Boru kurdunu içi kum dolu kutuyla saklamak isterseniz aşağıdaki resimden faydalanabilirsiniz, resim çok amatörce oldu ama anlayabileceğinizi sanıyorum;
boru kurdunun dik halde dizilmiş haliyengeç:
Yengeçi balıkçılıkla alakası olan yada olmayan herkez biliyordur sanırım, çok korkak bir canlı olmasına karşın nedense benimle balığa gelen arkadaşlarım bile ellemeye korkuyorlar, halbuki çok kolay bir yöntemle yengecin acı verek kıskaçlarından korunmak çok kolaydır, örneğin ilk deneyimi olan birisi yengeci doğrudan eline alır ve doğal olarak yengeç kıskaçlarıyla kendini kurtarmaya çalışır ancak yengeci tutmakta püf noktası karnıdır, baş tarafından tuttuğunuz yengeç sizden kurtulmaya çalışır ancak arka tarafından yaklaşarak karnından tuttuğunuz zaman yengeçin büyüklüğü ne olursa olsun size zarar veremez ve savunmasız kalır, bu ufak püf noktasından sonra gelelim yengeci nasıl bulacağımıza.. yengeci son yıllarda bazı (hepsi değil) balıkçılar özel olarak ağlarla yakalayıp canlı olarak satıyorlar, yem olarak kullanılacak yengeç kıyıdan kullanılacaksa serçe parmağınızın yarısı geçmeyecek büyüklükte olmalı, eğer derin bölgelerde avlanıyorsanız ve tekne ile avlanacaksanız yengecin büyüklüğü serçe parmağı kadar olabilir, yengeç özellikle iri çipuraların ve levreklerin avında çok verimlidir, ama canlı olması her yemde olduğu gibi bundada çok önemlidir çünkü yengeç kokulu değildir, suda balıklar tarafından farkedilmesi için canlı ve kıpır kıpır olması gerekiyor. Yengeçleri satın almak yerine kendinizde toplayabilirsiniz bunun için yengeçlerin bol bulunduğu kıyıdan kayalık bölgelerden faydalanabilirsiniz, tabiki yengeci ona zarar vermeden cap canlı yakalamak önemlidir buyüzden 3-4 metrelik küçük ağlardan faydalanabilirsiniz, kayalıkların arasına sereceğiniz küçük ağlar sayesinde 2-3 saat gibi kısa bir zamanda yüzlerce yengeçi bir seferde avlayabilirsiniz, şimdi gelelim yengeci nasıl taze ve canlı muhafaza edeceğimize yakaladığımız yengeçleri içi bir parmak deniz suyuyla dolu leğene koyuyoruz ve yine yengeçleri yakaladığımız bölgeden eğer varsa yeşil kayaların üzerini kaplamış halı gibi yosunlardan koparıp leğenin içine atıyoruz, bu şekilde yengeçleri dolaba koymadan evde yada dışarda ölmeden 3-4 gün saklayabilirsiniz, yengeçler besinlerini bu kısa 3-4 günde koyduğunuz yosunlar sayesinde alacaktır, nemlerini ise bir parmak kadar doldurduğunuz deniz suyundan alacaklardır. Ornek bir resim için aşağıdaki resme bakabilirsiniz;
ilk önce sardalyayı alırken mutlaka ama mutlaka taze olmasına dikkat edin dip diri olması lazım buna çok dikkat edin, günlük olduğundan emin olun.. aldığınız sardalyayı (kilosu hiç önemli değil), ilk önce pullarını bıçak kullanmadan suyun altında temizleyin, zaten elinizle ovuşturunca hemen pulları dağılıyor.. eğer bıçak kullanırsanız o parlak en önemli gövdesine zarar verirsiniz.. sardalyanın pullarını ayıkladıktan sonra pisliklerini temizlemenize gerek yok..
hemen 2 kat gazete kağıdı açıyoruz ve sardalyaları sıra halinde yan yana diziyoruz vede her dizdiğimiz sıra üzerine güzelce tuzluyoruz, taki tuz sardalyanın üstünü hafifçe kaplayana kadar tuzluyoruz, ardından ikinci sırayıda üzerine diziyoruz ve tekrar o sırayı tuzluyoruz.. bu sıra her gazete kağıdı için 2 sıra yapılmalıdır daha fazla sıra olursa balıklar sağa sola kayıp tuzları dökülür.
güzelce tuzladığınız sardalyaları gazeteyle güzelce sardıktan sonra üzerine hafifçe nem olacak şekilde su serpiyoruz mutlaka ıslak olmalı gazete kağıdı. Bu işlemden sonra sardalyayı buz dolabında saklıyoruz ama buzlukta değil sadece buz dolabında.. ben bu yöntemle 2 hafta kadar sardalyayı taze tutabiliyorum vede 20 günlük sardalyayla bile çipura avladığım oldu.. belki daha fazlada saklanabilir bekleyip görmek lazım.
tuzlanmış sardalyalar ilk sırası
tuzlanmış sardalyalar ikinci sırası
tuzlanmış sardalyalar ikinci sırası
Tuzlama bittikten sonra uskumruları fileto şeklinde kesmeye başlıyoruz yukarıdaki resimde örnek bir fileto resmi görülmektedir ordan faydalanabilirsiniz, kafa taraflarınıda sakın olaki kesip çöpe atmayın! kafaları oltanızda yem olarak kullanmayacaksınız ancak kafaları denizde gerekse tekneden gerekse kıyıdan bir filenin içine doldurup yemleme olarak kullanabilirsiniz bu size avlanacağınız bölgede balıkların orda toplanmasını sağlayacaktır. Uskumruların kafalarını ayrı bir torbaya koyup ayrıca buzdolabında tuzlama işlemi yapmadan saklıyoruz, kafaları ayırıp uskumruları fileto halinde kestikten sonra gazetemizde serptiğimiz tuzların üstüne düzgünce dizmeye başlıyoruz, filetoları her bir sıraya 10 tane gelicek şekilde dizersek iyi olur, ilk sırayı dizdikten sonra ilk sıranın üstüne yine tuzlama işlemi yapıyoruz ve yaptıktan sonra kalan uskumrularıda üzerine diziyoruz, her gazete kağıdına üst üste 10 ardan 2 sıra halinde dizersek uygun olur hemde ava gideceğiniz zaman arta kalan yemleri ziyan etmemiş olursunuz, geri kalan uskumrularıda başka bir gazete kağıdı açıp yine tuzlama işlemini yaparak ayrı olarak dizin.
Saklama işlemi için çok soğuk (buz tutucak şekilde) olmamak şartı ile buzdolabında alt taraflarda, buzluğa yakın olamayan bir rafta saklayabiliriz. Bu şekilde uskumruyu 10 gün rahatça taze saklayabilirsiniz, unutmayın avda nekadar uskumru filetosu kullanacaksanız gazete kağıdından okadar çıkartın, hepsini ava götürmeyin çünkü arta kalanlar sıcaktan bozulur ve tekrar avdan gelince buzdolabına koyarsanız bir dahaki ava gideceğinizde taş gibi olur buda size büyük bir sürpriz olur. Fileto uskumruların hazırlandıktan sonra buzdolabına koyulmaya hazır halindeki resimi aşağıdadır;
ilk sıra dizilmiş hali
ikinci sıra dizilmiş hali
ikinci sıra dizilmiş hali
Gelelim bu yemin muhafaza işlemine, bu sefer işlem biraz farklı öncelikle boş bir kutu (fazla büyük olmamak şartıyla) içini açıp hertarafını deniz suyuyla ıslatıyoruz hatta kutuyu deniz suyuna tamamen batırıp çıkarmak en mantıklısıdır. 'Bu işlemi deniz kenarında yaparsanız daha rahat olur' ıslatma işleminden sonra yine denizin içinden bir avuç kum alıyoruz ve kutunun en dibine bu kumu yarım parmak kadar derinliğinde kutuya koyuyoruz, kutuya koyduğumuz kumun üzerine canlı sülüneslerimizi diziyoruz ancak unutmayın deniz kumunu dizerken girintili çıkıntılı koyun sülünesler bu kum sayesinde canlı kalabilceklerdir, dizdikten sonra yine ıslak deniz kumuyla fazla olmamak şartı ile sülüneslerin üzerine koyuyoruz ardından dizme işlemini yine bu kumun üzerine sırayla yapıyoruz bu sıra 3 e kadar çıkabilir, dizme işlemi biter bitmez bir tas deniz suyunu sülüneslerin üzerine döküyoruz ama kumların dağılmamasına dikkat edin ve suyu yavaşça dökün.
Ardından hiç vakit kaybetmeden evde buz dolabında buzluğa yakın olmayan en serin yerde bu yemleri saklamaya bırakıyoruz deniz kumunu kullanmamızın nedeni ıslak deniz kumu yemleri sürekli nemli ve serin tutar ayrıca buzdolabına koyulduğunda kolay kolay kurumaz, bu işlem sayesinde sülünesler 3-4 gün rahatça canlı kalabiliyor eğer bu işlem size uzun ve sıkıcı gelirse en azından sülünesleri baştan aşağı ıslak bir gazete kağıdına sarıp öyle buzdolabına kaldırın, hiç olmassa 2 gün canlı ve taze kalmalarını sağlamış olursunuz. Sülünesin buz dolabına koyulmaya hazır hali aşağıdaki resimdir;
sülünesin yanyana dizilmiş hali
sülünesin dik halde dizilmiş hali
sülünesin dik halde dizilmiş hali
leğenin içindeki yengeçler