Sualtı doğal ortamımız olmadığı için güvenliği maksimumda tutmak gerekir. Ne kadar iyi dalıcı olursanız olun eninde sonunda zor bir durumla karşı karşıya kalma ihtimaliniz vardır.
Güvenliği sağlamak için tüm ekipmanımızı düzenli kontrol etmek, performansımızı yüksek seviyelerde tutmak normal şartlar altında dalışımızı keyifle geçirmemizi sağlar. Fakat beklenmedik durumlar karşısında alınabilecek bazı önlemleri de göz ardı etmemek gerekmektedir.
Beklenmedik durumların başında, çapariz diye tabir ettiğimiz; sualtında bulunan ağ, misina, halat yumağı vb. şeylere dolaşmaktır.
Böyle bir durumda ilk ihtiyacımız olan şey kesici bir alet yani bıçaktır.
Bıçak için sürekli tekrar ettiğimiz bir söz vardır:
“Bıçak sualtında bir kere lazım olur. Eğer o anda yanınızda yoksa bir daha lazım olmaz.”
Bıçağı; çapariz dışında balığı öldürmek, akıntıda bir yere saplayarak durmak, ses çıkarmak gibi işlevler için de kullanabiliriz.
Bıçağı kullanım amacımıza göre farklı şekillerde seçebiliriz. Fakat bazı esaslar vardır ki bunlar olmadan bıçak pek çok işlevini yerine getiremeyecektir.
İnce keskin kenar, genel kesim işleri, yontma, temizleme gibi işler için kullanılacağı için bu bölüm şarttır.
Testere kısmı kalın halat veya sert maddeleri kesmek için kullanılır.
Kesici çentik kısmı ise ağ, misina vb. maddeleri daha rahat parçalayabildiği için olmalıdır.
Yani bir bıçakta minimum üç özellik: Kesici kısım, testere kısmı ve çentik kısmı olmazsa olmaz ana özelliklerdir.
Bıçağın ucunun sivri olması ise özellikle avda kullanılacaksa şarttır. Çünkü trofe avlarda balık vurulduğu halde hala canlıysa onu öldürmek için sivri bir uç uzun bir boğuşmayı başlamadan bitirecektir.
Bu kısımlara ek olacak her özellik o bıçağın artı hanesine yazılarak tercih sıralarında üste taşınmasına yol açar.
Örneğin bıçağın üzerinde şiş çıkarmak için bir bölüm varsa şiş kakıcı yerine bunu taşımak malzeme kalabalığını engelleyeceği için sualtı avı için birinci tercih olacaktır.
Bıçaklarda kullanılan materyallerin başında paslanmaz çelik gelmesine rağmen seramik ve titanyum modeller de üretilmektedir.
Paslanmaz çelik materyal farklı sertlik derecelerinde kullanıldığı için bazı bıçaklar paslanmaya karşı daha hassastır.
Fakat genelde sualtı bıçaklarında görülen pas yüzeyseldir ve çeşitli çözeltilerle giderilebilir.
Yine de bıçağı önceden bir koruyucu maddeyle kaplamak daha sağlıklıdır. Bu maddeler vazelin, silikon gres veya silikon sprey olabilir. Özellikle piyasada oldukça ucuza bulunabilen silikon sprey daha zahmetsiz kullanımı ve yüzeyi daha iyi kapladığı için ilk tercih olmalıdır.
Bıçağın her kullanımdan sonra aynı diğer malzemede olduğu gibi tatlı suyla yıkanması şarttır. Buna ek olarak bıçağın ve kılıfın ayrı yerlerde kurutulması olası tuz izlerini ve kararmaları engeller.
Titanyum ve seramikten imal edilen bıçakların böyle bir pas sorunu yoktur. Fakat seramik kırılgan, titanyum ise pahalı olduğu için pek tercih edilmez.
Sualtında bıçak kullanımında taşındığı yer ve kılıfı da önem taşır.
Kol veya bacakta taşımak yerine ağırlık kemerini kullanmak daha güvenlidir. Çünkü ağırlık kemerine iki elle de ulaşmak oldukça rahattır. Bacakta veya kolda olduğu zaman bıçağı taşıdığımız bölüm herhangi bir şekilde sıkışır veya bir şeye dolaşırsa bize bir faydası olamayacaktır.
Bıçağın kılıfa kolay takılabilir ve çıkarılabilir olmasına da özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Zira acil bir durumda komplike kilit veya atkı sistemleriyle uğraşmak çok değerli saniyelerimizi boşuna geçirmemize yol açar. Tek elle kumanda edilebilen sistemler en güvenli sistemlerdir.
Boyut konusunda çok fazla abartıya kaçmamakta fayda var. Zira bıçağı kullanacağımız amaç bellidir. Elcik ve uç kısımlarının orantılı bir boyutta olması ve dengeli olması yeterlidir. Yukarıda saydığımız özellikleri de taşıyorsa toplamda 15 cm den daha büyük bir bıçağa ihtiyacımız olmayacaktır. Bunu kemerde taşıyacağımızı da düşünürsek daha büyük bıçaklar palet sallarken de rahatsız edecektir.
Güvenli dalışlar dileğiyle.
Güvenliği sağlamak için tüm ekipmanımızı düzenli kontrol etmek, performansımızı yüksek seviyelerde tutmak normal şartlar altında dalışımızı keyifle geçirmemizi sağlar. Fakat beklenmedik durumlar karşısında alınabilecek bazı önlemleri de göz ardı etmemek gerekmektedir.
Beklenmedik durumların başında, çapariz diye tabir ettiğimiz; sualtında bulunan ağ, misina, halat yumağı vb. şeylere dolaşmaktır.
Böyle bir durumda ilk ihtiyacımız olan şey kesici bir alet yani bıçaktır.
Bıçak için sürekli tekrar ettiğimiz bir söz vardır:
“Bıçak sualtında bir kere lazım olur. Eğer o anda yanınızda yoksa bir daha lazım olmaz.”
Bıçağı; çapariz dışında balığı öldürmek, akıntıda bir yere saplayarak durmak, ses çıkarmak gibi işlevler için de kullanabiliriz.
Bıçağı kullanım amacımıza göre farklı şekillerde seçebiliriz. Fakat bazı esaslar vardır ki bunlar olmadan bıçak pek çok işlevini yerine getiremeyecektir.
İnce keskin kenar, genel kesim işleri, yontma, temizleme gibi işler için kullanılacağı için bu bölüm şarttır.
Testere kısmı kalın halat veya sert maddeleri kesmek için kullanılır.
Kesici çentik kısmı ise ağ, misina vb. maddeleri daha rahat parçalayabildiği için olmalıdır.
Yani bir bıçakta minimum üç özellik: Kesici kısım, testere kısmı ve çentik kısmı olmazsa olmaz ana özelliklerdir.
Bıçağın ucunun sivri olması ise özellikle avda kullanılacaksa şarttır. Çünkü trofe avlarda balık vurulduğu halde hala canlıysa onu öldürmek için sivri bir uç uzun bir boğuşmayı başlamadan bitirecektir.
Bu kısımlara ek olacak her özellik o bıçağın artı hanesine yazılarak tercih sıralarında üste taşınmasına yol açar.
Örneğin bıçağın üzerinde şiş çıkarmak için bir bölüm varsa şiş kakıcı yerine bunu taşımak malzeme kalabalığını engelleyeceği için sualtı avı için birinci tercih olacaktır.
Bıçaklarda kullanılan materyallerin başında paslanmaz çelik gelmesine rağmen seramik ve titanyum modeller de üretilmektedir.
Paslanmaz çelik materyal farklı sertlik derecelerinde kullanıldığı için bazı bıçaklar paslanmaya karşı daha hassastır.
Fakat genelde sualtı bıçaklarında görülen pas yüzeyseldir ve çeşitli çözeltilerle giderilebilir.
Yine de bıçağı önceden bir koruyucu maddeyle kaplamak daha sağlıklıdır. Bu maddeler vazelin, silikon gres veya silikon sprey olabilir. Özellikle piyasada oldukça ucuza bulunabilen silikon sprey daha zahmetsiz kullanımı ve yüzeyi daha iyi kapladığı için ilk tercih olmalıdır.
Bıçağın her kullanımdan sonra aynı diğer malzemede olduğu gibi tatlı suyla yıkanması şarttır. Buna ek olarak bıçağın ve kılıfın ayrı yerlerde kurutulması olası tuz izlerini ve kararmaları engeller.
Titanyum ve seramikten imal edilen bıçakların böyle bir pas sorunu yoktur. Fakat seramik kırılgan, titanyum ise pahalı olduğu için pek tercih edilmez.
Sualtında bıçak kullanımında taşındığı yer ve kılıfı da önem taşır.
Kol veya bacakta taşımak yerine ağırlık kemerini kullanmak daha güvenlidir. Çünkü ağırlık kemerine iki elle de ulaşmak oldukça rahattır. Bacakta veya kolda olduğu zaman bıçağı taşıdığımız bölüm herhangi bir şekilde sıkışır veya bir şeye dolaşırsa bize bir faydası olamayacaktır.
Bıçağın kılıfa kolay takılabilir ve çıkarılabilir olmasına da özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Zira acil bir durumda komplike kilit veya atkı sistemleriyle uğraşmak çok değerli saniyelerimizi boşuna geçirmemize yol açar. Tek elle kumanda edilebilen sistemler en güvenli sistemlerdir.
Boyut konusunda çok fazla abartıya kaçmamakta fayda var. Zira bıçağı kullanacağımız amaç bellidir. Elcik ve uç kısımlarının orantılı bir boyutta olması ve dengeli olması yeterlidir. Yukarıda saydığımız özellikleri de taşıyorsa toplamda 15 cm den daha büyük bir bıçağa ihtiyacımız olmayacaktır. Bunu kemerde taşıyacağımızı da düşünürsek daha büyük bıçaklar palet sallarken de rahatsız edecektir.
Güvenli dalışlar dileğiyle.