Yaptığım küçük toplama ve Yağız Hoca dan aldığım cevaplar
Merhabalar.
Bana ulaştırdığınız Word dosyasında mevcut soruları aşağıda netleştirmeye ve açıklamaya çalışıyorum, umarım çelişkileri giderebilmişimdir.
Sorularda tespit ettiğim en büyük sorun, soruların büyük bir kısmının eski kanuna göre yazılmış veya eski kanuna göre çözülmeye çalışılmış olması. Eski kanuna göre yazılan soruları bir kenara bırakıp Yeni Kanuna göre yazılan soruları Yeni Kanuna göre çözerseniz çelişki yaşamazsınız. 8 senedir yürüklükte olmayan bir kanuna göre yazılmış sorularda ısrar etmeyin. Güncel kanundan çalışın, kanunları mevzuat.gov.tr adresinden takip edin. Kanun okuyun.
Maille birlikte PDF formatında Yeni TTK’nın bir kopyasını gönderiyorum.
Umarım size faydası olur.
Görüşmek dileğiyle.
1. Gemi tasdiknamesi verilmiş bir geminin adının değiştirilmesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığını iznine bağlıdır. Burada çelişkiyi yaratan Eski Türk Ticaret Kanunu ve Yeni Türk Ticaret Kanunu arasında aynı konunun farklı düzenlenmesi. 6762 sayılı ve 1956 yürürlük tarihli Eski TTK’nun 830. maddesinde münakalat vekilinin iznine bağlanmış olsa da 2011 yürürlük tarihli Yeni TTK bu hususu Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının iznine bağlamıştır. Eski kanunun yürürlükten kalkmıştır. Akılda kalması gereken yeni TTK’nın 938. maddesidir.
2. Benzer bir yanlışlık burada da yapılmış, gemi ipoteğini düzenleyen eski TTK’nun 941. maddesinin bu soruda uygulanma olanağı yoktur. Uygulanması gereken yeni TTK’nun 941. maddesidir. Yeni TTK’nın 941. maddesinde açık bir şekilde en az bir süreyle kendi adına işletilme şartı getirilmiştir.
3. Soruda geçen “TTK 845” ibaresi eski kanuna göndermedir. Eski kanunun 845. maddesinin, yeni kanundaki karşılığı 960. maddedir. Yani soru TTK 960. Maddesi gereğince gemi tasdiknamesini gemide bulundurmayan … kaptana uygulanacak müeyyide şeklinde olmalı, böyle olunca da sorunun cevabı Yeni TTK 948. ve 950. maddelerine göre verilmelidir. Madde metinleri:
“MADDE 948- (1) 945 inci maddede yazılı gemiler hariç, gemi tasdiknamesini veya onun onaylı suretini yahut bayrak şahadetnamesini almaksızın Türk Bayrağı çeken geminin kaptanı, dört aya kadar hapis veya ikiyüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.
(2) Gemi tasdiknamesi veya onun onaylı sureti veya bayrak şahadetnamesini gemide bulundurmayan kaptan iki aya kadar hapis veya yüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.
4. Geminin adının ve bağlama limanının yazılmaması
MADDE 950- (1) Sicile kayıtlı bir geminin bordasının iki yanına adının, kıçına da adı ile bağlama limanının usulüne uygun olarak yazılması yükümlülüğüne uymayan kaptan üç aya kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır.”
Şeklindedir. Yani gemi tasdiknamenin olmaması bayrak çekilmesi halinde dört aya kadar hapis veya ikiyüz güne kadar adli para cezasını, bayrak çekilmemesi durumunda iki aya kadar hapis veya yüz güne kadar adli para cezasını gerektirir. Bağlama limanının usulüne uygun yazılmaması durumunda ise üç aya kadar hapis gündeme gelecektir.
4. Türk Ticaret Kanunu 957. maddesinde; “18 gros tonilatoda ve daha büyük her ticaret gemisi tescil edilmek zorundadır.” diyerek, mecburiyet belirtmiş, 18 gros tonilatodan küçük gemilerin tescilini ise mecburiyete bağlamamıştır. İsteğe bağlı olarak tescil edilebilir. Fakat tonilatosu ne olursa olsun tescili mümkün diğer bütün gemilerin tescili isteğe bağlı değildir. Belli ağırlığın üzerinin tescili zorunludur. Fakat 958. madde çok açıktır. Kamu tüzel kişilerine ait münhasıran bir kamu hizmetinin görülmesine özgülenmiş gemiler Türk Gemi Siciline tescil olunmaz. Yani forumunuzda verilen cevap son derece yanlıştır.
5. Bu soruda yanlış olan istenmiş, “Sadece gemi sahibi olan kimseler donatandır.” İfadesi yanlıştır. TTK 1061/2 düzenlemesine bakarsanız sadece maliklerin donatan olmayacağını, malik olmadan işletenlerin de donatan sayılabildiği durumlar olduğunu görürsünüz. Yani E şıkkındaki önerme yanlıştır, yanlış önerme istendiğinden doğru cevap E şıkkıdır.
6. Bu soruda eleme yapmanız gerekiyor. B ve C şıkları arasında kalındığında radar ve işaret sancakları gemiden zincirin ayrılabildiğinden daha zor ayrılır. Zincir gemiden kolayca ayrılabilir. Bu nedenle teferruattır.
7. Bu soru diğer soruların bazıları gibi güncel değil. Eski kanuna göre hazırlanmış. Bu sorular sizi yanıltır. Rağbet etmeyin lütfen. Kaldı ki doğru olduğunu düşünürsek dahi yine bu soruda yaptığınız hata, daha önce de yaptığınız hata, 8 yıldır yürürlükte olmayan bir kanuna göre soruyu çözmeye çalışmanız. Eski Türk Ticaret Kanunu’nun 817. maddesinin karşılığı Yeni TTK 932. maddesidir. Madde metnini dikkatlice okursanız cevap aklınıza yatacaktır.
“II- Denize, yola ve yüke elverişli gemi
MADDE 932- (1) Gövde, genel donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından, yolculuğun yapılacağı sudan ileri gelen (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) tehlikelere karşı koyabilecek bir gemi “denize elverişli” sayılır.
(2) Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından, (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde “yola elverişli” sayılır.
(3) Soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere, eşya taşımada kullanılan kısımları eşyanın kabulüne, taşınmasına ve muhafazasına elverişli olan bir gemi “yüke elverişli” sayılır.
(4) Denizde can ve mal koruma ile ilgili mevzuat hükümleri saklıdır.”
8. Yine bu soruda eski TTK’ya göre hazırlanmış. Yukarıdaki açıklamalarım aynen bu soru için de geçerli. Soruyu uyarlayıp yeni TTK 932. maddeyi okumak gerekir.
9. Bu sorunun çözümü için ise Yeni TTK 1080. Madde okunmalıdır.
IX- Paydaş donatanların sorumluluğu
1. İştirakin borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı sorumluluğu
MADDE 1080- (1) Deniz alacaklarından sorumluluğun sınırlandırılmasıyla ilgili hükümler saklı kalmak üzere, paydaş donatanlar, iştirakin borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı iştirak payları oranında şahsen sorumludurlar.
--
İyi çalışmalar dilerim.
Av. Yağız Gündoğdu