Denizciliği tavsiye eder misiniz?

JackSparrow

Küpeşteci
Denizci
Abilerim sizlere sormak istediğim bi iki soru var ama lütfen cevaplayın araştırdım ama net bi bilgiye ulaşamadım

1.mersin üniversitesinde deniz ulaştırma ve işletme bölümünden mezun olanlar normal kaptanlık yapaniliyomu yani ktü veya itü gibi üniversiteler den mezun gibi mi oluyo ? gemilerde kaptanlık mı yapıyo ve hangi rütbeye kadar gidebiliyo hangi gemilerde çalısabilir ? (ygs ile alıyo yo)

2. rizedeki deniz ulaştırma ve işletme müh. ygs ile alıyo ordan mezun olanlar için gene aynı soru abi lütfen cevaplayın çok merak ediyorumm..
 
Konu hakkında.
Senin yerinde ben olsaydım biraz araştırma yapar daha sonra takıldığım yada anlamadığım yerde yardım isterdim. Sözünü ettiğin bölüm
ulaştırma ve işl. bölümünden mezun olanlar liman işletmeciliği ve gemi lojistik hizmetleri sektöründe çalışabilirler zabitlik yapamazlar. Zabitlik yani senin anladığın şekliyle söyleyeyim Kaptan olabilmen için mutlaka üniversite ve zabit yetiştiren eğitim kurumlarının Güverte bölümlerinden mezun olman ve takip eden biryıl staj sonrası Dz.müsteşarlığı Gemi adamları sınavlarını başarman gerekmektedir. öncel derya.
 

tek iyi yanı kazancı gibi gözüksede senden ve ailevi degerlerinden götürdükleri getirisini tek seferde silip atıyor ayrıca bana göre hayatta hiç birşey sağlık ve ailevi sıhhatin yerini alamaz diğer denizci kardeşlerimin de hem fikir olduklarına son derece eminim elbette hayatını sadece para üzerine hayal edip inşa edenleride ayrı kefeye koymak lağzım selametle :)
 
Uzun lafın kısası: Geriye dönüp tekrar meslek seçme hakkım olsaydı bu mesleği seçmezdim. Denizcilik sektörü eskiden iyiydi. Şimdi berbat oldu, herşeyi zorlaştırıyorlar. Okuldan mezun olmak bile yetmiyor artık. Devlet cebindeki parayı almak için birsürü ıvır zıvır istiyorlar. Yiye yiye bitiremediler devleti, denizciliği....
 
Tavsiye etmiyorum. Bu meslekte bulunduğum ve mesleğimizin gelişmediği gemilerde ki çalışma ortamları yaşam standartları geliştirilmediği sürece tavsiye etmemeye devam edeceğim.
 
Arkadaşlar maaş iyidir hoştur ama aile bakan veya "Novorossiysk'e ne zaman gideceğiz" diyerek ömrü geçmiş bir adama her tutar boştur.

Bu sebeple görüyoruz ki gemideki 20 yıllık personel de halen birikim bakımından fazla yol alamamıştır, ama 20 yılı denizde heba olmuştur.

4 Ay çalışıp, 2 ay karada kalan bir denizcinin maaş ortalamasını alalım, SSK yöntemleriyle :)

Ortalama 3500 TL olarak hesaplayacağımız bir denizcinin maaşı:
Gemide ortalama harcaması aylık 1000 TL iken,
İşten ayrıldığında maaşı kadardır.

Toplamda 4 Ay çalışmış ve 2 Ay karada kalmış bir denizci:
4 x 1000 = 4000 TL Denizde
2 x 3500 = 7000 TL Karada harcaması olur.

6 Ay içerisinde
11000 TL harcama - 3000 TL birikim yapılmış olur.

Yıllık 6.000 TL birikim yapan bir denizci ise, tüm pasaport, sağlık, kurs ve eğitim ücretleri vs. sektörün dayatmalı harcamalarını çıkarırsak, ve zar zor kontrat bitimlerinde aldığı ücreti eklersek;

5 Yılda modeli yüksek bir araba alabilecek kadar birikim yapmış olur.

Tabi bu tutarlar ortalama bir denizci için geçerli.
Bugün türkiye şartlarına bakarsak, ortalama bir işçinin harcaması 1500 TL gözüküyor, ama giderler normal bir aile şartlarından ortalama alındığında çok daha yükseliyor.

Bu hesap ve yazılardan çıkarılması gereken tek sonuç denizde yemeden içmeden çalışırsan, karaya selam vermek harici uğramazsan paşasın.

Diğer türlü İçkisi beleş bir barda asgari ücretle çalışan bir barmenden farkın yok.
 
Sayın meslektaşım bütün meslek dallarında kötü koşullar ve standart altı meslek adamları olduğu
gibi denizcilik camiasında'da. Söz konusu gemilere ve yetersiz denizcilere rastlamak mümkündür..

Yani doktorun kötüsü,öğretmenin kötüsü,avukatın kötüsü,siyasetçinin kötüsü örneğinde olduğu üzere'' Bu durum sende umutsuzluk,karamsarlık mesleğe karşı negatif duygusal bir pisokolojik etki bırakmış olmalı cümlelerinizden bunu anlıyorum.** Denizcilik mesleğine karşı negatif duygular beslemek bile ..Türk denizciliği adına ,genç denizcilerinin dinamik yapısına, ayrıca camiamıza yeni katılacak halen eğitim görmekte olan ve aramıza yarin bir gün katılacak olan gençlerin emeğine,kendi emeğine,(7.aydır nonstop çalışan benim)emeğime karşı haksızlık olmuyormu? sen,ben ve diğerleri yani ilerde bu işin sahipleri(kpt.enspektör,pilot,armatör,vs)olacak olan bizler denizciliğin gelişmesi ve mevcut yaşanmakta olan rahatsızlıkları ortadan kaldırmak için mücadele yapmak denizciliğimizi kaliteli bir noktaya taşımazmı acaba ? Enerjimizi bu yönde harcamak var iken bu hayati konuya bu şekilde parmak basmak mesleğe saygıyısızlık olmazmı acaba? sen,ben,ve diyer sesimizi duyanlar mesleğe nekadar katkımız olur ona bakalım.'' Yoksa içimizden birisi olarak mesleğimize '' tu kakaa ''yakıştırması hiç güzel olmamıştır'' Bukonuda kendimizide başkalarınıda yanıltmayalım nedersin. ****

Sağlıklı, selametli. hayırlı seyirler biz denizcilerin olması dileğiyle. yıldıray öncel derya Türkon/kaşif.Dz
stajyer. leyla kalkavan- Napoli/itly
 
Yazdığım yazının bilhasıl özü denizciliğe parası için gelenlerin karşılaşacağı durumu önceden tayin edebilmeleri içindir. Sadece gemiadamının bireysel fedalarıyla denizcilik ne yazıkki ilerlemiyor. Keşke ilerleyebilseydi, binlerce kişiyi buradan desteğe çağırsaydık. Sektör olumsuzluklarını buradan anlatmaya hiç gerek bile duymuyorum, ama şu koşullarda denizciliği savunmak bir katili savunmak kadar güç. Ben dahil denize emek vermiş birçok değerli meslektaşımın da düşüncesi bu konuda bir olacaktır.
Gerçekçi olalım.

Asıl mesele bireysel çabalardan çok kurum, kuruluşlar ve devlet üzerine düşüyor.
Maddi, manevi ve sosyal teşviki oluşturacak ortamı hazırlayacak olan devlettir, uluslararası kuruluşlardır.

İnönü'ye "İstanbul dururken neden Ankarayı başkent yaptınız?" diye sorulduğunda verdiği cevap;
"Senden yana olanlara birşey vermezsen, neden senden yana olsunlar." demiştir.

Bu sebeplerden ötürü, her ayrı gün bisiklet kullanabilme, pedal çevirme, direksiyon döndürme, korna çalma sertifikası oluşturan ve zaten mevcudiyeti az olan bir mesleği olumsuzluklarla bitme noktasına getiren sistemi savunmak hiç de adil değil.

Kişilerin fedakarlıkları övgüye değerdir, zaten mesleğimiz övgüye değer olduğundan kutsaldır, ama şu raddede fedakarlıklardan öte teşvik ve ortam oluşturulması önemlidir.

Ağlamayan bebeğe mama vermeyecekleri gibi, ben halimden memnunum zihniyetinin de her zaman üstüne gidilecektir.
Çünkü dünya ekonomisi ve politikalar bunun üzerine kurulmuştur.

Son olarak sözlerim anladığınız üzere psikolojik değil, son derece gerçekçi kanaatlerden oluşmuştur.
Şükürdür ki olumsuzluklardan nasip almış biri olmadım.
Fakiri anlamak için fakir olmayı beklemeyin, iyi derecede Empati size herşeyi açıklayacaktır.
 
Yeni gelen nesilde şart elbet ama bu işin artık tamamen armatörlerin egosuna ve kesesine hitab etmesi ve ayrıca okuldan sonraki sınavlar staj konusundaki sıkıntılar ve işin olmassa olmazı liman başkanlıklarındaki aşırı derecede can sıkan yavaş ve rahat insanları oldukça 2 günlük işi 1 aydan fazla süreye yayılıyorsa ve gazi antep e dahi denizcilik okulu açılıyorsa işte ozaman tavsiye etmem zaten sektörde fazlasıyla iş gücüvar tabi bu iş gücünü denize küstürmeden burada tutmak daha önemli neden herkes işi bırakıp karaya geçiyor öyleyse yada tam tersi neden digerleri bütün hayatını denizde geçirip bozuk piskolojılerını herkese yayıp ta kazandıgı parayı o denizde iken evde ogulları karısı ve kızı çatır çatır yiyor bide böyle bakın ben yinede bu meslegi yenilere asla tavsiye etmiyorum taki o yeni nesilin gerçekten bu işe degecek degerler ve maddiyatları saglaya bilecegi bır ortam olmadan asla.
 
Geri
Üst