Arkadaşlar ben bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum.
Sanırım hepinizin başına gelen bir durumdan bahsedeceğim. Dün girmiş olduğum çevrim içi " GEMİCİLİK, TEKNE KULLANMA " ve " DENİZDE GÜVENLİK " dersleri sınavlarında derslerin konusu dışında, başka derslere ait konulardan sorularla karşılaştım. Aslında bu sürekli olarak yapılan birşey ve hiç birimizden ses seda çıkmadığı için veya yapılan itirazlarda hakkımızı aramak konusunda ısrarcı olmadığımızdan dolayı GASM durumu düzetme adına hiç bir çaba harcamıyor.
Gemicilik ve Tekne Kullanma dersi sınavı içine neredeyse soruların yarısını oluşturacak şekilde DÇÖT soruları eklenmişti. Şimdi pek çoğunuz bunun normal olduğunu düşüneeceksiniz. Ancak (02) ders koduyla bir sonraki güne randevu aldığım dersin adı "(02) SEYİR VE DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME". Yani durum şundan ibaret. ÖSYM, üniversitelere öğrenci almak için bir sınav düzenliyor ve kendi kendine diyor ki; " Fizik dersi matematik bilgisine dayalıdır. O halde öğrencileri Fen bölümü sorularının içerisinde fizik sorularıyla beraber birkaç matematik sorusu sorabiliriz."
Böyle bir mantık olamaz. Hakezâ, Denizde Güvenlik dersinde, yedek çekmekte olan bir geminin yedek halatı boyu kaç metre olmalı ve yedek çeken gemi dalga tepesindeyken çekilen gemi dalga çukurunda mı olmalı dalga sırtında mı olmalı gibi yedek çeken gemilerle ilgili iki soru vardı.
Elimdeki denizde güvenlikle alakalı tüm müfredatları inceledim ve hiç bir yayında böyle bir konudan bahsedildiğini göremedim. Bahsedilemez de! Çünkü konu Gemicilik ve Tekne Kullanma konusu.
Yani işin özü şu; Bizler bir dersten sınava gireceğimizi düşünüyoruz ancak o dersin konuları dışında sınava gireceğimiz diğer derslerden sorularla da karşı karşıya kalıyoruz. Madem öyle, kaç dersten sınava gireceksek tek oturumda sınava girelim artık 100 soru mu gelir 200 soru mu gelir çözelim çıkalım.
Ben şimdi Gemicilik ve Tekne Kullanma dersinden sınava girip 10 adet gemicilik ve tekne kullanma 10 adet DÇÖT sorusu çözdüm, ertesi gün Seyir ve Denizde Çatışmayı Önleme sınavına girip orada da aynı soruları çözeceğim. Aynı şekilde Denizde Güvenlik sınavına girdiğimde gemi manevraları sorularıyla karşılaşıp bir de ayrı bir oturumda gemi manevraları soruları çözeceğim.
İkinci bir konu ise; GASM'ı arayıp nasıl bu duruma itiraz edeceğimi sorduğumda bana 86 lirayla beraber 21 lira itiraz harcı yatırmamı söylediler. 86 liranın ne olduğunu sorduğumda kaldığım dersten tekrar sınava girebilmem için yatırmam gereken harç olduğunu söylediler.
Yani diyorlar ki;"Kardeşim sen istediğin kadar itiraz et biz bildiğimizi okuruz. Sen bizden çıkacak sonuca falan bekleme zaten itirazın hiçbir işe yaramayacak. Sen şimdiden ikinci hakkın için sınav ücretini yatır."
"Peki itirazım haklı görülürse yatırdığım 21 lirayı geri alabilirmiyim?" diye sorduğumda ise, "Hayır alamazsın." dediler. Yani siz bir hata yapacaksınız bana yanlış soru kağıdı vereceksiniz sonra sizin hatanızın bedelini bu konuyu düzeltmek veya sistemin düzgün işlemesini sağlamak adına elinde hiç bir yetki, yaptırım veya tedbir imkanı olmayan ben ödeyeceğim.
Şayet bizler her türlü yasal hakkımızı aramak için kararlılık göstermezsek, sonuna kadar takipcisi olmazsak, böyle gelmiş böyle gider dersek daha çok kullanılırız.
Ben itirazımı yaptım. Onların verdiği kalıplaşmış dilekçeyle değil, kendi yazdığım dilekçeyle durumun incelenmesini sonucun bana bildirilmesini istedim ve bu konuda gerekirse adli yargıya baş vuracağımı ve haklı görülmem halinde avukatlık ve mahkeme masraflarını ödemek zorunda kalacaklarını üsturuplu bir dille belirttim.
Konun peşini bırakmak niyetinde değilim. Gerekirse kademe kademe bir üst mahkemeye başvuracağım ve yatırdığım harcın bedeline kadar tahsil edeceğim. Yaptıkları hatadan dolayı kaybettiğim zaman kaybının faturasını dahi çıkartacağım.
Eğer bizler kendimiz için birşeyler yapmazsak bizlerden sonra gelecek olan kardeşlerimiz daha büyük sorunlarla karşılaşacaklar.
Netice itibariyle lütfen şunu unutmayın. Evet denizcilik sektöründe karada çalışan pek çok insandan daha iyi bir gelirimiz var. Ancak bizler akşamları işten çıkıp evlerine gidebilen, aylar öncesinden eşimize evlilik yıl dönümü için sürpriz planları yapabilen, yeni vizyona giren bir filmin biletini haftalar öncesinden alıp o geceyi o filme ayırabilen insanlar değiliz. Hatta insanlar bunları yaparken belki dünyanın bir köşesinde hayatta kalabilmek için bir fırtınayla boğuşuyoruz. Belki okyanusun ortasında en yakın doktora haftalarca uzakta ateşler içerisinde hasta yatıyoruz. Yani biz o üç kuruşluk yazıcı kartuşuyla yazacakları iki satırlık adı sertifika olan ama sertifika namına bir beratı olmayan iki satır yazıdan ibaret olan yazıyı liman cüzdanımıza yazdırabilmek için verdiğimiz her on lirayı gençliğimizden sevdiklerimizden vaz geçerek kazanıyoruz.
Lütfen yasal haklarımıza sahip çıkalım. Yolunacak kaz olmadığımızı artık bilsinler....
Sanırım hepinizin başına gelen bir durumdan bahsedeceğim. Dün girmiş olduğum çevrim içi " GEMİCİLİK, TEKNE KULLANMA " ve " DENİZDE GÜVENLİK " dersleri sınavlarında derslerin konusu dışında, başka derslere ait konulardan sorularla karşılaştım. Aslında bu sürekli olarak yapılan birşey ve hiç birimizden ses seda çıkmadığı için veya yapılan itirazlarda hakkımızı aramak konusunda ısrarcı olmadığımızdan dolayı GASM durumu düzetme adına hiç bir çaba harcamıyor.
Gemicilik ve Tekne Kullanma dersi sınavı içine neredeyse soruların yarısını oluşturacak şekilde DÇÖT soruları eklenmişti. Şimdi pek çoğunuz bunun normal olduğunu düşüneeceksiniz. Ancak (02) ders koduyla bir sonraki güne randevu aldığım dersin adı "(02) SEYİR VE DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME". Yani durum şundan ibaret. ÖSYM, üniversitelere öğrenci almak için bir sınav düzenliyor ve kendi kendine diyor ki; " Fizik dersi matematik bilgisine dayalıdır. O halde öğrencileri Fen bölümü sorularının içerisinde fizik sorularıyla beraber birkaç matematik sorusu sorabiliriz."
Böyle bir mantık olamaz. Hakezâ, Denizde Güvenlik dersinde, yedek çekmekte olan bir geminin yedek halatı boyu kaç metre olmalı ve yedek çeken gemi dalga tepesindeyken çekilen gemi dalga çukurunda mı olmalı dalga sırtında mı olmalı gibi yedek çeken gemilerle ilgili iki soru vardı.
Elimdeki denizde güvenlikle alakalı tüm müfredatları inceledim ve hiç bir yayında böyle bir konudan bahsedildiğini göremedim. Bahsedilemez de! Çünkü konu Gemicilik ve Tekne Kullanma konusu.
Yani işin özü şu; Bizler bir dersten sınava gireceğimizi düşünüyoruz ancak o dersin konuları dışında sınava gireceğimiz diğer derslerden sorularla da karşı karşıya kalıyoruz. Madem öyle, kaç dersten sınava gireceksek tek oturumda sınava girelim artık 100 soru mu gelir 200 soru mu gelir çözelim çıkalım.
Ben şimdi Gemicilik ve Tekne Kullanma dersinden sınava girip 10 adet gemicilik ve tekne kullanma 10 adet DÇÖT sorusu çözdüm, ertesi gün Seyir ve Denizde Çatışmayı Önleme sınavına girip orada da aynı soruları çözeceğim. Aynı şekilde Denizde Güvenlik sınavına girdiğimde gemi manevraları sorularıyla karşılaşıp bir de ayrı bir oturumda gemi manevraları soruları çözeceğim.
İkinci bir konu ise; GASM'ı arayıp nasıl bu duruma itiraz edeceğimi sorduğumda bana 86 lirayla beraber 21 lira itiraz harcı yatırmamı söylediler. 86 liranın ne olduğunu sorduğumda kaldığım dersten tekrar sınava girebilmem için yatırmam gereken harç olduğunu söylediler.
Yani diyorlar ki;"Kardeşim sen istediğin kadar itiraz et biz bildiğimizi okuruz. Sen bizden çıkacak sonuca falan bekleme zaten itirazın hiçbir işe yaramayacak. Sen şimdiden ikinci hakkın için sınav ücretini yatır."
"Peki itirazım haklı görülürse yatırdığım 21 lirayı geri alabilirmiyim?" diye sorduğumda ise, "Hayır alamazsın." dediler. Yani siz bir hata yapacaksınız bana yanlış soru kağıdı vereceksiniz sonra sizin hatanızın bedelini bu konuyu düzeltmek veya sistemin düzgün işlemesini sağlamak adına elinde hiç bir yetki, yaptırım veya tedbir imkanı olmayan ben ödeyeceğim.
Şayet bizler her türlü yasal hakkımızı aramak için kararlılık göstermezsek, sonuna kadar takipcisi olmazsak, böyle gelmiş böyle gider dersek daha çok kullanılırız.
Ben itirazımı yaptım. Onların verdiği kalıplaşmış dilekçeyle değil, kendi yazdığım dilekçeyle durumun incelenmesini sonucun bana bildirilmesini istedim ve bu konuda gerekirse adli yargıya baş vuracağımı ve haklı görülmem halinde avukatlık ve mahkeme masraflarını ödemek zorunda kalacaklarını üsturuplu bir dille belirttim.
Konun peşini bırakmak niyetinde değilim. Gerekirse kademe kademe bir üst mahkemeye başvuracağım ve yatırdığım harcın bedeline kadar tahsil edeceğim. Yaptıkları hatadan dolayı kaybettiğim zaman kaybının faturasını dahi çıkartacağım.
Eğer bizler kendimiz için birşeyler yapmazsak bizlerden sonra gelecek olan kardeşlerimiz daha büyük sorunlarla karşılaşacaklar.
Netice itibariyle lütfen şunu unutmayın. Evet denizcilik sektöründe karada çalışan pek çok insandan daha iyi bir gelirimiz var. Ancak bizler akşamları işten çıkıp evlerine gidebilen, aylar öncesinden eşimize evlilik yıl dönümü için sürpriz planları yapabilen, yeni vizyona giren bir filmin biletini haftalar öncesinden alıp o geceyi o filme ayırabilen insanlar değiliz. Hatta insanlar bunları yaparken belki dünyanın bir köşesinde hayatta kalabilmek için bir fırtınayla boğuşuyoruz. Belki okyanusun ortasında en yakın doktora haftalarca uzakta ateşler içerisinde hasta yatıyoruz. Yani biz o üç kuruşluk yazıcı kartuşuyla yazacakları iki satırlık adı sertifika olan ama sertifika namına bir beratı olmayan iki satır yazıdan ibaret olan yazıyı liman cüzdanımıza yazdırabilmek için verdiğimiz her on lirayı gençliğimizden sevdiklerimizden vaz geçerek kazanıyoruz.
Lütfen yasal haklarımıza sahip çıkalım. Yolunacak kaz olmadığımızı artık bilsinler....