Avcılık avla avcı arasında geçen ve insanın var olduğu günden bugüne kadar süren bir taktik savaşıdır. Avcı avını avlayabilmek için ne kadar uğraşırsa av’da avlanmamak için o kadar uğraşır. Bunun en güzel örneği bazı canlıların kamufle olabilme yeteneğidir.
İnsanoğlu düşünme ve durum değerlendirebilme yeteneğini kullanarak zaman içinde yeni taktikler geliştirmiştir. Kamuflaj bunun için iyi bir örnektir. Eğer balıklar avlanmamak için kamuflajı kullanıyorlarsa (ki oldukça işe yarıyor) , avcılarda avına görünmemek için kamufle olabilmelidirler.
Günümüzde elbiseden palete, maskeden palamuta kadar birçok malzemenin kamuflajı yapılmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki bu renklerin harmonisi sadece işinizi kolaylaştırmak içindir.
İşte burada bir sorun ortaya çıkıyor. Doğru kamuflaj nedir ve nasıl kamufle olunur? Bu soruya cevap verebilmemiz için öncelikle kamuflajın ne olduğunu anlamalıyız.
Kamuflaj için kabaca canlıların vücud şekilleri, renkleri ve desenleri ile bulundukları ortama uyum sağlayıp zor görünür olmalarıdır diyebiliriz. İşte buradaki en can alıcı nokta uyum sağlanan “bulundukları ortam”dır.
Birçoğumuz kahverengi, siyah ve yeşil gibi doğada bol bulunan renkleri bir araya getirip birbirine karıştırmayı kamuflaj olarak kabul ederiz ve bunun kamuflaj olarak yeteceğini düşünürüz. Oysa bu tek başına yeterli değildir. Renklerden başka desen ve vücud şekilleri de kamuflajda oldukça önemlidir. Dipte yatacağınız zemin büyük taşların ve çatlakların olduğu bir zemin ise taşların üzerine değil de yanlarına yada çatlaklarına yatmak sadece siyah renkte bir elbiseyle bile kamufle olabilmeyi mümkün kılmaktadır. Sonuçta daha az görünmek için kamufle oluyorsunuz. Eğer malzemelerinizin kamuflaj olduğunu düşünerek uluorta yatarsanız büyük olasılıkla kamuflajınız bir işe yaramayacaktır. Hatta dipte yatarken bir taş parçası gibi hiç kımıldamamak bile kamufle olmanın bir yoludur. Bir deneyin isterseniz. Dipte hiç kımıldamadan yattığınızda üzerinize gelen balıklar tam gelmek üzereyken kafanızı ufacık bir oynatmanızda bile balığın sizi fark etmesiyle çabucak uzaklaşmasına sebep olacaktır. Yani görülmenizi kolaylaştıracaktır.
Bir diğer önemli nokta da bulunduğumuz ortamı kendi lehinize kullanıp ortama uyum sağlamanızdır.
Örneğin dalış meranızda yüzerken gün ışığını arkanıza almak önümüzdeki balığı görmenizi kolaylaştıracağı gibi ışığın geldiği yöne bakan canlılarında sizi görmesini zorlaştırır. Suya vuran ışık huzmesi arasında siluet olarak gözükmekte bir kamuflaj yöntemidir. Yine agaşona yatarken yanına yatacağınız taşın güneş ışığının geldiği tarafına değil de taşın gölgesine yatmakta bir kamuflajdır. Böyle bir ortamda sadece siyah renkte yapılmış bir elbise bile çok iyi bir kamuflaj sağlar. Yani kamuflaj sadece renklerin karışımı değildir.
Aslında kamuflajı anlamanın ve uygulamanın en iyi yolu onu en iyi uygulayan canlıları izlemektir. Eğer iyi bir gözlemci iseniz kamufle olmada mükemmele yakın bir başarı sağlarsınız. Mesela ortalıkta dolaşan bir balığı ürkütecek bir şey yaptığınızda ilk yapacağı şey kaçmak ve saklanmak olacaktır. Bunun içinde çoğu balık taşların altlarını ya da gireceği taş altı yoksa taşların gölgelerini kullanır. Bu davranış taşların gölgelerine yatmanın iyi bir kamuflaj (Saklanma ve az görünme) yöntemi olduğunu daha iyi kanıtlamaktadır.
Eğer avlandığınız mera sazlık ve otluklarla kaplıysa elbisenizin desenleri buna uygun olmalıdır. Sadece doğadaki renkleri kullanmak tek başına işe yaramayacaktır. Böyle meralarda saz desenli kamuflajlar daha başarılı sonuçlar verir. Bu da kamuflajda renklerden başka desenin de ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Bazı balıklar kendilerini deniz dibindeki bitkileri taklit ederek çıkıntı ve uzantılarla kamufle ederler. Örneğin iskorpit balığının dikenleri yada aslan balığının yeleleri gibi. Bu balıklar taşların üzerine yattıklarında görülmeleri oldukça zordur. Ancak bu uzantı ve çıkıntılar aynı zamanda başka balıklar içinde uyarı niteliğindedir. Birçok balık bu tür balıklara bulaşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu bilir. Bunun için üzerimizde bu tür fazlalık çıkıntılı malzemeler taşımak kamufle olsak bile balıklar tarafından kolayca fark edilmemizi ve bizim onlar için tehlikeli canlılar olduğumuz hissini verir. Mesela maskenize taktığınız snorkel kafanızın üzerinden bir anten gibi çıkacak olursa, siz ne kadar saklanırsanız saklanın mutlaka meraklı balıkların dikkatini çekecek ve yerinizi belli edecektir. Bunun yerine snorkelinizi maske kayışının altına sıkıştırır ve kafanızın arkasında kalmasını sağlarsanız daha az dikkat çeker ve daha iyi kamufle olursunuz.
Bu elbiselerimizin kamuflajındaki desenler için de geçerlidir. Değişik renkler kullanılarak yapılan kamuflaj elbiseleri alırken renklerin birbirine geçişlerindeki keskin hatların veya uzantıyı andıran desenlerin olmamasına dikkat etmelisiniz. Örneğin resimdeki kamuflaj malzemedeki geçişler sanki birer çıkıntı yada uzantıymış hissi uyandırıyor.
Renklerin geçişleri mümkün olduğunca yumuşak ve birbirinin içinde eriyerek geçen renklerden olmalıdır. Aksi halde kamufle olmak isterken balıklar tarafından tehdit unsuru olarak algılanıp daha kolay fark edilmenizi sağlayabilir.
Bazı balıklar kendilerini suyun akıntısına ve salınımına bırakıp suyla hareket eden herhangi bir cisimmiş gibi davranırlar. Bu da bir kamufle yöntemidir. Yada kumluk bir zeminde avlanırken dibe yattığınızda dipten kaldıracağınız bir miktar kum da sizi kamufle eder. Burada da malzemelerinizin rengi çok önemli değildir. Sizi kamufle eden malzemelerinizin rengi değil dipten kaldırdığınız kumun sizi perdelemesidir. Pelajik balıkların bir çoğunun gövdesinin alt kısımları oldukça açık renkli olmasına rağmen aşağıdan yukarı bakıldığında oldukça iyi bir kamuflaj sağlamaktadır.
Kısaca renklerin harmonisi kamufle olmak için tek başına yeterli değildir. Ve hatta çokta önemli değildir. Yeter ki nerede nasıl kamufle olacağınızı bilin.
İnsanoğlu düşünme ve durum değerlendirebilme yeteneğini kullanarak zaman içinde yeni taktikler geliştirmiştir. Kamuflaj bunun için iyi bir örnektir. Eğer balıklar avlanmamak için kamuflajı kullanıyorlarsa (ki oldukça işe yarıyor) , avcılarda avına görünmemek için kamufle olabilmelidirler.
Günümüzde elbiseden palete, maskeden palamuta kadar birçok malzemenin kamuflajı yapılmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki bu renklerin harmonisi sadece işinizi kolaylaştırmak içindir.
İşte burada bir sorun ortaya çıkıyor. Doğru kamuflaj nedir ve nasıl kamufle olunur? Bu soruya cevap verebilmemiz için öncelikle kamuflajın ne olduğunu anlamalıyız.
Kamuflaj için kabaca canlıların vücud şekilleri, renkleri ve desenleri ile bulundukları ortama uyum sağlayıp zor görünür olmalarıdır diyebiliriz. İşte buradaki en can alıcı nokta uyum sağlanan “bulundukları ortam”dır.
Birçoğumuz kahverengi, siyah ve yeşil gibi doğada bol bulunan renkleri bir araya getirip birbirine karıştırmayı kamuflaj olarak kabul ederiz ve bunun kamuflaj olarak yeteceğini düşünürüz. Oysa bu tek başına yeterli değildir. Renklerden başka desen ve vücud şekilleri de kamuflajda oldukça önemlidir. Dipte yatacağınız zemin büyük taşların ve çatlakların olduğu bir zemin ise taşların üzerine değil de yanlarına yada çatlaklarına yatmak sadece siyah renkte bir elbiseyle bile kamufle olabilmeyi mümkün kılmaktadır. Sonuçta daha az görünmek için kamufle oluyorsunuz. Eğer malzemelerinizin kamuflaj olduğunu düşünerek uluorta yatarsanız büyük olasılıkla kamuflajınız bir işe yaramayacaktır. Hatta dipte yatarken bir taş parçası gibi hiç kımıldamamak bile kamufle olmanın bir yoludur. Bir deneyin isterseniz. Dipte hiç kımıldamadan yattığınızda üzerinize gelen balıklar tam gelmek üzereyken kafanızı ufacık bir oynatmanızda bile balığın sizi fark etmesiyle çabucak uzaklaşmasına sebep olacaktır. Yani görülmenizi kolaylaştıracaktır.
Bir diğer önemli nokta da bulunduğumuz ortamı kendi lehinize kullanıp ortama uyum sağlamanızdır.
Örneğin dalış meranızda yüzerken gün ışığını arkanıza almak önümüzdeki balığı görmenizi kolaylaştıracağı gibi ışığın geldiği yöne bakan canlılarında sizi görmesini zorlaştırır. Suya vuran ışık huzmesi arasında siluet olarak gözükmekte bir kamuflaj yöntemidir. Yine agaşona yatarken yanına yatacağınız taşın güneş ışığının geldiği tarafına değil de taşın gölgesine yatmakta bir kamuflajdır. Böyle bir ortamda sadece siyah renkte yapılmış bir elbise bile çok iyi bir kamuflaj sağlar. Yani kamuflaj sadece renklerin karışımı değildir.
Aslında kamuflajı anlamanın ve uygulamanın en iyi yolu onu en iyi uygulayan canlıları izlemektir. Eğer iyi bir gözlemci iseniz kamufle olmada mükemmele yakın bir başarı sağlarsınız. Mesela ortalıkta dolaşan bir balığı ürkütecek bir şey yaptığınızda ilk yapacağı şey kaçmak ve saklanmak olacaktır. Bunun içinde çoğu balık taşların altlarını ya da gireceği taş altı yoksa taşların gölgelerini kullanır. Bu davranış taşların gölgelerine yatmanın iyi bir kamuflaj (Saklanma ve az görünme) yöntemi olduğunu daha iyi kanıtlamaktadır.
Eğer avlandığınız mera sazlık ve otluklarla kaplıysa elbisenizin desenleri buna uygun olmalıdır. Sadece doğadaki renkleri kullanmak tek başına işe yaramayacaktır. Böyle meralarda saz desenli kamuflajlar daha başarılı sonuçlar verir. Bu da kamuflajda renklerden başka desenin de ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Bazı balıklar kendilerini deniz dibindeki bitkileri taklit ederek çıkıntı ve uzantılarla kamufle ederler. Örneğin iskorpit balığının dikenleri yada aslan balığının yeleleri gibi. Bu balıklar taşların üzerine yattıklarında görülmeleri oldukça zordur. Ancak bu uzantı ve çıkıntılar aynı zamanda başka balıklar içinde uyarı niteliğindedir. Birçok balık bu tür balıklara bulaşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu bilir. Bunun için üzerimizde bu tür fazlalık çıkıntılı malzemeler taşımak kamufle olsak bile balıklar tarafından kolayca fark edilmemizi ve bizim onlar için tehlikeli canlılar olduğumuz hissini verir. Mesela maskenize taktığınız snorkel kafanızın üzerinden bir anten gibi çıkacak olursa, siz ne kadar saklanırsanız saklanın mutlaka meraklı balıkların dikkatini çekecek ve yerinizi belli edecektir. Bunun yerine snorkelinizi maske kayışının altına sıkıştırır ve kafanızın arkasında kalmasını sağlarsanız daha az dikkat çeker ve daha iyi kamufle olursunuz.
Bu elbiselerimizin kamuflajındaki desenler için de geçerlidir. Değişik renkler kullanılarak yapılan kamuflaj elbiseleri alırken renklerin birbirine geçişlerindeki keskin hatların veya uzantıyı andıran desenlerin olmamasına dikkat etmelisiniz. Örneğin resimdeki kamuflaj malzemedeki geçişler sanki birer çıkıntı yada uzantıymış hissi uyandırıyor.
Renklerin geçişleri mümkün olduğunca yumuşak ve birbirinin içinde eriyerek geçen renklerden olmalıdır. Aksi halde kamufle olmak isterken balıklar tarafından tehdit unsuru olarak algılanıp daha kolay fark edilmenizi sağlayabilir.
Bazı balıklar kendilerini suyun akıntısına ve salınımına bırakıp suyla hareket eden herhangi bir cisimmiş gibi davranırlar. Bu da bir kamufle yöntemidir. Yada kumluk bir zeminde avlanırken dibe yattığınızda dipten kaldıracağınız bir miktar kum da sizi kamufle eder. Burada da malzemelerinizin rengi çok önemli değildir. Sizi kamufle eden malzemelerinizin rengi değil dipten kaldırdığınız kumun sizi perdelemesidir. Pelajik balıkların bir çoğunun gövdesinin alt kısımları oldukça açık renkli olmasına rağmen aşağıdan yukarı bakıldığında oldukça iyi bir kamuflaj sağlamaktadır.
Kısaca renklerin harmonisi kamufle olmak için tek başına yeterli değildir. Ve hatta çokta önemli değildir. Yeter ki nerede nasıl kamufle olacağınızı bilin.