B
Bayram Ali Karaaslan
Misafir
Hastanın yaşamını tehlikeye sokabilen ve vücutta kalıcı izler bırakabilen yanıklar, en ağır lezyonlardan biri olarak kabul edilir.
Yanık, vücudun bir bölgesindeki dokuların yüksek ısıdan zarar görmesidir. Hastanın yaşamını tehdit etmesinin yanı sıra, oluşan nedbe dokusu estetik açıdan sorun yarattığından her zaman acil olarak tedavi edilmelidir.
Nedenleri
Yanık, alev yada ısı, katı ve buhar halindeki sıcak cisimlerin doğrudan etkisiyle oluşur. Bunların yanında, elektrik çarpması yada sülfürik asit gibi kimyasal maddelerle temas sonucunda da yanığa benzer lezyonlar oluşabilir.Dokunun gördüğü zarar, ısının yüksekliği ve dokunun ısıya maruz kaldığı süre ile doğru orantılıdır. Dokunun 55 C’lik ısıya 30 saniye süreyle maruz kalması sonucunda yalnız o bölgedeki kızarıklıkla (eritem) ortaya çıkan hafif düzeyde bir reaksiyon oluşur. Isının 65C’ye çıkması, aynı sürede, o bölgedeki derinin zedelenmesine yol açar. Yanık ne kadar derine inmişse ve ne kadar geniş bir yüzeye yayılmışsa o kadar ağırdır.
Sınıflandırma
Yanıklar derecesine ve yaygınlığına göre sınıflandırılır. Yanık derecesinin artması, o bölgedeki doku hasarının artmasını gösterir.
• Birinci derece yanıklar: Yanık bölgesinde deride kızarıklık (eritem) dışında bulgu yoktur.
• İkinci derece yanıklar: Bölgesel kızarıklığa ek olarak derinin yüzeysel katmanları ve küçük kan damarlarının zarar görmesi sonucu içi berrak sıvı ile dolu kesecikler (bül) oluşur.
• Üçüncü derece yanıklar: Yanık bölgesindeki deride doku ölümü de (nekroz) vardır; derinin bütün katmanlarının yanı sıra bazen derinin altındaki dokular da zedelenmiştir.
• Yanık bölgesinde kömürleşme varsa ve yağ dokusu, kas yada kemik gibi derindeki yapılarda etkilenmişse dördüncü derece yanıktan söz edilir.
Yaygınlık derecesi
Yanıkların değerlendirilmesinde ele alınan bir ölçüt de vücudun yanıktan etkilenen yüzeyinin genişliğidir.Yaygınlık derecesi tüm vücut yüzeyine oranla yüzde olarak belirtilir. Bu amaçla vücuttaki çeşitli bölgeler, kapladığı alanın büyüklüğüne göre derecelenmiştir. Örneğin, kafa derisi, tüm vücut yüzeyinin yaklaşık yüzde 9’luk bölümünü oluşturur. Kolların her birinin kapladığı alan tüm vücut yüzeyinin yüzde 9’u, gövdenin ön ve arka yüzeylerinin her biri yüzde 18,bacakların her biri yüzde 18 ve cinsel organların bulunduğu bölge yüzde 1 olarak kabul edilir.
Vücutta yanıktan etkilenen toplam alan erişkinde yüzde 20’nin, çocukta yüzde12-15’in altında kalırsa yanığın bölgesel olduğu kabul edilir.Bunun tersine, yanıktan etkilenen yüzey bu olgulardan genişse, geniş yanıktan söz edilir; bu yanıkların bütün vücudu etkileyen değişikliklere neden olması beklenir. Çok geniş alana yayılan yanıklar aşırı sıvı kaybına yol açar; bunun sonucunda akut böbrek yetmezliği gelişebilir ve hasta ölebilir.
Bölgesel yanıkların gidişi de yanığın derecesiyle ilişkilidir: Birinci ve ikinci derece yanıklar genellikle çok kötü sonuçlanmaz ve herhangi bir nedbe dokusunun oluşumuna yol açmadan birkaç gün içinde iyileşir.
Üçüncü derece yanıklarda ise ölü doku artıklarının uzaklaştırılması iki üç haftayı bulu; doku ölümü olan bölgede normal deriye benzer doku yerine nedbe dokusu oluşur. Derideki herhangi bir lezyonun iz bırakmadan iyileşmesi yada zedelenen dokunun tıpatıp aynının oluşabilmesi için bu bölgedeki derinin en alt katmanının sağlam kalmış olması gerekir. Yoksa özgün dokunun yerine sadece açık kalan bölgeyi kapatmak için basit bağdoku yapısında bir örtücü katman oluşur.Nedbe dokusu adı verilen bu doku vücudun herhangi bir organında oluşabilir. Nedbe dokusu derininkilere benzemeyen özellikleri nedeniyle hem estetik bozukluk yaratır, hem de esnekliği olmadığından çevresindeki deriyi çekerek bölgenin gerginleşmesine ve büzülmesine yol açar. Üçüncü derece yanıklarda görülen başka bir sorun da bu bölgedeki savunma öğelerinin yitirilmesine bağlı olarak bölgenin her türlü enfeksiyon etkenine açık olmasıdır. Bu yüzden bu bölgenin enfeksiyonlardan iyi korunması gerekir. Yanık çok ileri derecede ve yaygınsa, hastada ateş, kilo kaybı, iştahsızlık, kansızlık, hipoproteinemi (kan proteinlerinde düşüklük), böbrek işlevlerinin bozulmasına bağlı belirtiler, bazen akciğer enfeksiyonları ve septisemiden (mikrobun kana karışması) şoka varabilen çeşitli belirtiler görülebilir.
İlk tedaviler
Yanıkların mutlaka bu konuda uzmanlaşmış hastanelerde tedavi edilmesi gerekir. Bununla birlikte, çoğu durumda yanıklı hastaya ilk girişim, kazanın olduğu bölgede yapılmalıdır. Bu yüzden yanan hastaya yaklaşımda şu temel kurallara uyulmalıdır:
* İlk iş olarak yanığa neden olan ısı kaynağı hemen uzaklaştırılmalı ve etkisiz hale getirilmelidir.
* Bu amaçla hastanın vücudunun üstündeki alev hemen bir battaniye yada örtüyle söndürülmelidir.
* Hastanın üstündeki giysiler hemen soğutulmalı, zararlı bir kimyasal maddeye bulaşmışsa çıkartılmalıdır. Hastanın giysileri dikkatle üstünden çıkarılmalıdır. Bu işlem aceleyle ve dikkatsizce yapılırsa, yanık bölgesine yapışmış olan giysilerin çıkarılması bölgenin daha fazla zarar görmesine yol açabilir. Özellikle vücuda değen ve alev olmadan da yanma özelliği olan plastik gibi maddelerin deriyi zedelemesini engellemek gerekir.
* Bulunduğu bölgeye zarar vermeyen giysileri çıkarmak gereksizdir;yanık bölgeleri steril (mikroptan arındırılmış) gazlı bezlerle örtülmelidir.
* Bölgeyi dezenfekte etmemek ve bölgeye pomat sürmemek gerekir.
* Hasta bir an önce hastaneye götürülmelidir.
Yüzdeki yanık: Ketenden yapılmış, tüysüz ve temiz bir maske hazırlayın ve bunu yanığa dokunmadan yüze geçirin. Gözler ve ağız için maskede bir delik açın.
Yanığa nasıl yaklaşılmalı?: Steril sargı bezleri yada temiz bir örtü, bir mendil kullanılarak örtün.
Giysilerin çıkarılması: Hastanın üzerindeki giysileri soğuk suyla soğutun;zararlı kimyasal maddeler bulaşmışsa giysileri hastanın üzerinden çıkarın. Bu işlem büyük bir titizlikle,en iyisi, elbiseler hastanın üzerinden sıyrılarak değil kesip parçalanarak yapılmalıdır.
Yanık nedeni açık alev yada sıcak suysa yanan bölge soğuk suyun altında en az 10 dakika tutulmalıdır.
Yanık yaygınsa: Yanık bölgelerini genişçe, temiz ve tüysüz bir örtü ile kapatın ve bir eşarp yada sargıyla örtüyü hastanın üzerinde sabitleştirin.
Yanığın evde tedavisi
Ufak yanıklar evde de tedavi edilebilir. Yanık bölgesine herhangi bir pomat sürülmemelidir.Ayrıca bölgede içi berrak sıvı dolu olan keseciklerin oluşumuna neden olan yanıklarda enfeksiyon gelişmesini engellemek için bu kesecikler patlatılmamalıdır. Yapılacak tek şey bu bölgenin mikroplardan arındırıcı maddelerle yıkanması ve sargı bezleriyle bölgenin gevşekçe sarılmasıdır.(Ağır yanıklarda bölge dezenfekte edilmez.)
Böyle bir önlem bakteri kökenli bir enfeksiyonun oluşmasını engellerse de, bütün önlemlere karşın gene de enfeksiyon oluşabilir.
Yanıkların değerlendirilmesinde dikkatli davranmak gerekir; yalnızca kızarıklık oluşumuna neden olsa da, yaygın yanıklarda mutlaka hekime başvurulmalıdır.
Yanık, vücudun bir bölgesindeki dokuların yüksek ısıdan zarar görmesidir. Hastanın yaşamını tehdit etmesinin yanı sıra, oluşan nedbe dokusu estetik açıdan sorun yarattığından her zaman acil olarak tedavi edilmelidir.
Nedenleri
Yanık, alev yada ısı, katı ve buhar halindeki sıcak cisimlerin doğrudan etkisiyle oluşur. Bunların yanında, elektrik çarpması yada sülfürik asit gibi kimyasal maddelerle temas sonucunda da yanığa benzer lezyonlar oluşabilir.Dokunun gördüğü zarar, ısının yüksekliği ve dokunun ısıya maruz kaldığı süre ile doğru orantılıdır. Dokunun 55 C’lik ısıya 30 saniye süreyle maruz kalması sonucunda yalnız o bölgedeki kızarıklıkla (eritem) ortaya çıkan hafif düzeyde bir reaksiyon oluşur. Isının 65C’ye çıkması, aynı sürede, o bölgedeki derinin zedelenmesine yol açar. Yanık ne kadar derine inmişse ve ne kadar geniş bir yüzeye yayılmışsa o kadar ağırdır.
Sınıflandırma
Yanıklar derecesine ve yaygınlığına göre sınıflandırılır. Yanık derecesinin artması, o bölgedeki doku hasarının artmasını gösterir.
• Birinci derece yanıklar: Yanık bölgesinde deride kızarıklık (eritem) dışında bulgu yoktur.
• İkinci derece yanıklar: Bölgesel kızarıklığa ek olarak derinin yüzeysel katmanları ve küçük kan damarlarının zarar görmesi sonucu içi berrak sıvı ile dolu kesecikler (bül) oluşur.
• Üçüncü derece yanıklar: Yanık bölgesindeki deride doku ölümü de (nekroz) vardır; derinin bütün katmanlarının yanı sıra bazen derinin altındaki dokular da zedelenmiştir.
• Yanık bölgesinde kömürleşme varsa ve yağ dokusu, kas yada kemik gibi derindeki yapılarda etkilenmişse dördüncü derece yanıktan söz edilir.
Yaygınlık derecesi
Yanıkların değerlendirilmesinde ele alınan bir ölçüt de vücudun yanıktan etkilenen yüzeyinin genişliğidir.Yaygınlık derecesi tüm vücut yüzeyine oranla yüzde olarak belirtilir. Bu amaçla vücuttaki çeşitli bölgeler, kapladığı alanın büyüklüğüne göre derecelenmiştir. Örneğin, kafa derisi, tüm vücut yüzeyinin yaklaşık yüzde 9’luk bölümünü oluşturur. Kolların her birinin kapladığı alan tüm vücut yüzeyinin yüzde 9’u, gövdenin ön ve arka yüzeylerinin her biri yüzde 18,bacakların her biri yüzde 18 ve cinsel organların bulunduğu bölge yüzde 1 olarak kabul edilir.
Vücutta yanıktan etkilenen toplam alan erişkinde yüzde 20’nin, çocukta yüzde12-15’in altında kalırsa yanığın bölgesel olduğu kabul edilir.Bunun tersine, yanıktan etkilenen yüzey bu olgulardan genişse, geniş yanıktan söz edilir; bu yanıkların bütün vücudu etkileyen değişikliklere neden olması beklenir. Çok geniş alana yayılan yanıklar aşırı sıvı kaybına yol açar; bunun sonucunda akut böbrek yetmezliği gelişebilir ve hasta ölebilir.
Bölgesel yanıkların gidişi de yanığın derecesiyle ilişkilidir: Birinci ve ikinci derece yanıklar genellikle çok kötü sonuçlanmaz ve herhangi bir nedbe dokusunun oluşumuna yol açmadan birkaç gün içinde iyileşir.
Üçüncü derece yanıklarda ise ölü doku artıklarının uzaklaştırılması iki üç haftayı bulu; doku ölümü olan bölgede normal deriye benzer doku yerine nedbe dokusu oluşur. Derideki herhangi bir lezyonun iz bırakmadan iyileşmesi yada zedelenen dokunun tıpatıp aynının oluşabilmesi için bu bölgedeki derinin en alt katmanının sağlam kalmış olması gerekir. Yoksa özgün dokunun yerine sadece açık kalan bölgeyi kapatmak için basit bağdoku yapısında bir örtücü katman oluşur.Nedbe dokusu adı verilen bu doku vücudun herhangi bir organında oluşabilir. Nedbe dokusu derininkilere benzemeyen özellikleri nedeniyle hem estetik bozukluk yaratır, hem de esnekliği olmadığından çevresindeki deriyi çekerek bölgenin gerginleşmesine ve büzülmesine yol açar. Üçüncü derece yanıklarda görülen başka bir sorun da bu bölgedeki savunma öğelerinin yitirilmesine bağlı olarak bölgenin her türlü enfeksiyon etkenine açık olmasıdır. Bu yüzden bu bölgenin enfeksiyonlardan iyi korunması gerekir. Yanık çok ileri derecede ve yaygınsa, hastada ateş, kilo kaybı, iştahsızlık, kansızlık, hipoproteinemi (kan proteinlerinde düşüklük), böbrek işlevlerinin bozulmasına bağlı belirtiler, bazen akciğer enfeksiyonları ve septisemiden (mikrobun kana karışması) şoka varabilen çeşitli belirtiler görülebilir.
İlk tedaviler
Yanıkların mutlaka bu konuda uzmanlaşmış hastanelerde tedavi edilmesi gerekir. Bununla birlikte, çoğu durumda yanıklı hastaya ilk girişim, kazanın olduğu bölgede yapılmalıdır. Bu yüzden yanan hastaya yaklaşımda şu temel kurallara uyulmalıdır:
* İlk iş olarak yanığa neden olan ısı kaynağı hemen uzaklaştırılmalı ve etkisiz hale getirilmelidir.
* Bu amaçla hastanın vücudunun üstündeki alev hemen bir battaniye yada örtüyle söndürülmelidir.
* Hastanın üstündeki giysiler hemen soğutulmalı, zararlı bir kimyasal maddeye bulaşmışsa çıkartılmalıdır. Hastanın giysileri dikkatle üstünden çıkarılmalıdır. Bu işlem aceleyle ve dikkatsizce yapılırsa, yanık bölgesine yapışmış olan giysilerin çıkarılması bölgenin daha fazla zarar görmesine yol açabilir. Özellikle vücuda değen ve alev olmadan da yanma özelliği olan plastik gibi maddelerin deriyi zedelemesini engellemek gerekir.
* Bulunduğu bölgeye zarar vermeyen giysileri çıkarmak gereksizdir;yanık bölgeleri steril (mikroptan arındırılmış) gazlı bezlerle örtülmelidir.
* Bölgeyi dezenfekte etmemek ve bölgeye pomat sürmemek gerekir.
* Hasta bir an önce hastaneye götürülmelidir.
Yüzdeki yanık: Ketenden yapılmış, tüysüz ve temiz bir maske hazırlayın ve bunu yanığa dokunmadan yüze geçirin. Gözler ve ağız için maskede bir delik açın.
Yanığa nasıl yaklaşılmalı?: Steril sargı bezleri yada temiz bir örtü, bir mendil kullanılarak örtün.
Giysilerin çıkarılması: Hastanın üzerindeki giysileri soğuk suyla soğutun;zararlı kimyasal maddeler bulaşmışsa giysileri hastanın üzerinden çıkarın. Bu işlem büyük bir titizlikle,en iyisi, elbiseler hastanın üzerinden sıyrılarak değil kesip parçalanarak yapılmalıdır.
Yanık nedeni açık alev yada sıcak suysa yanan bölge soğuk suyun altında en az 10 dakika tutulmalıdır.
Yanık yaygınsa: Yanık bölgelerini genişçe, temiz ve tüysüz bir örtü ile kapatın ve bir eşarp yada sargıyla örtüyü hastanın üzerinde sabitleştirin.
Yanığın evde tedavisi
Ufak yanıklar evde de tedavi edilebilir. Yanık bölgesine herhangi bir pomat sürülmemelidir.Ayrıca bölgede içi berrak sıvı dolu olan keseciklerin oluşumuna neden olan yanıklarda enfeksiyon gelişmesini engellemek için bu kesecikler patlatılmamalıdır. Yapılacak tek şey bu bölgenin mikroplardan arındırıcı maddelerle yıkanması ve sargı bezleriyle bölgenin gevşekçe sarılmasıdır.(Ağır yanıklarda bölge dezenfekte edilmez.)
Böyle bir önlem bakteri kökenli bir enfeksiyonun oluşmasını engellerse de, bütün önlemlere karşın gene de enfeksiyon oluşabilir.
Yanıkların değerlendirilmesinde dikkatli davranmak gerekir; yalnızca kızarıklık oluşumuna neden olsa da, yaygın yanıklarda mutlaka hekime başvurulmalıdır.