Deniz İşçileri Sosyal Reform Hareketi

Kaptan Sakin TÜRK

Kıdemli
Site Yetkilisi
Dekan
Arkadaşlar, 24.000 üye olduğumuz şu günde katılan herkese teşekkürlerimi öncelikle iletiyorum.

Gerek Manila'da gerek daha önceki görüşmelerde olsun olumsuzluklara karşı alınan tedbirler eğitim ve sertifikalandırmanın ötesine gitmedi. Çalışma saatlerinde yapılan değişiklikler de kanaatimce yeterli bir tedbir değildi. Çünkü çalışma saatlerinden önce ele alınması gereken birçok tedbir mevcuttu.
Uluslararası arenada Denizciliğimizin idari yapısında görme organı olduğundan şüphe götürür olmaya başlandı.

Deniz işçilerinin sosyal yaşamı ve buna bağlı olarak gelişen olumsuzluklar hata payı olarak bile görülmedi. Birçok yazımda bu konuyu dile getirmeme rağmen deniz işçilerine robot işçi muamelesi yapılmasından artık bıktığımı ifade etmek isterim.

Bu konuyu ön plana çıkarmak ve Deniz İş Kanunu / TTK'da bu yönde değişiklik yapılması için bir istek listesi oluşturmaya karar verdim.Bu konuya kimsenin bir dur dememesi beni teşvik etti diyebilirim.

Bu listede sadece ve sadece Deniz İşçilerinin Sosyal yaşamının standarta oturulması için istekler bulunacaktır.

Sizden dileğim, geçerli ve haklı sebebi olduğunu düşündüğünüz herhangi bir isteğinizi de buraya eklemeniz ve beraber değerlendirmemiz.

Sonuç olarak toplu halde bunu yetkili mercilere iletecek ve sesimizi duyurmuş olacağız.

Şuana kadar oluşturulan maddeler:

#DenizdeAngaryayaSon Reform istek maddeleri

1- Denizciler için yeterliliğe göre Asgari ücretler belirlenmeli ve bu ücret armatörün karşılayabileceği şekilde hesaplanmalı.Asgari Maaş oranları navlun ücretleriyle orantılı olarak her sene ayrı olarak belirlenmeli. Maaş sistemi bir standart içerisinde olmalıdır.

2- Gemi sigortaları kapsamında, personelin maaşlarını da kapsayan bir poliçe oluşturulmalı, batak şirketler personele maaşını ödemeyediğinde borçlar bu poliçeden kesilmeli/garanti altında tutulmalı.

3- Sayılı miktarda olan denizcilik şirketleri ve gemilerindeki personele ait maaş ödeme bilançoları, dekontları sözleşmelerle karşılaştırılarak devletin yetkili mercileri tarafından DİKKATLİCE kontrol edilmeli, Uyuşmazlık veya gecikme halinde işçinin maaşı devlet güvencesinde olmalı, gecikme sürecinde faiz oranları belirlenmeli ve uygulanmalı.

4- Yabancı bandıralı Türk donatanına ait gemilerde olan yasal uyuşmazlıklar Türk mahkemelerinde, olay Türkiye'de vukuu bulmuş şeklinde ele alınmalı, veya uluslararası düzeyde katılım teşviki oluşturularak hızlı muhakeme mekanizması oluşturulmalıdır. Yabancı bandıralı gemilerde yaşanan mağduriyetler senelerce bekletilmeden hızlı bir şekilde sonuca kavuşmalıdır.

5- Gemide sosyal yaşam standartları altında yapılan muameleler (Angarya, Aç veya susuz bırakılma) gibi insan haklarına aykırı, iş politikalarına aykırı fiiller caydırıcılığı bulunan ağır cezalara tabi olmalı.

6- Turkuaz Pasaport uygulamasında denetimleri iyi geçen gemilere kalite pasaportu verilmesi gibi şirketlere de aynı teşvik ve tanıtım amacıyla personel politikası ile ilgili kalite pasaportu uygulaması başlatılmalı.

7- Çalışma saatlerinin gerçekçi ve görevi yapan personel tarafından etki veya iş korkusu altında olmadan tutulması için gereken tedbirlerin alınması, olağanüstü durumlar hariç olmak üzere çalışma saatleri dışında oluşan zorunlu çalışma hallerinde belirlenecek mesai ücretlerinin gemi adamına aksatılmadan ödenmesi.

8- Gemide extra işler olarak belirlenecek (ambar temizliği, puantörlük, lashing vb.) işlerin bir düzenlemede "extra işler" olarak belirlenmesi ve maaşından ayrı olarak ödeneceğinin kesinleştirilmesi.

9- Gemide acil durum olarak belirlenecek işler dışındaki hallerde, Kritik görevdeki (seyir vardiyası, makine vardiyası vb.) personele başka hiçbir angarya iş verilmemesinin düzenlenmesi ve bu hususun ciddi tedbirler ile yasaklanması.
(Örneğin: Vardiya tutan bir zabite aynı anda bakım-onarım işlerinin yüklenmesi.)

10- Deniz iş kanununun 31. maddesinde ele alınmış Ücret defteri hususunun liman kontrollerinde sıkça denetime tabi olması gerektiği, böyle bir kaydın tutulmadığı anlaşılan gemilerde inceleme başlatılması ve seferine izin verilmemesi gerektiği.

11- Deniz İş Kanunu 29. Maddesinde belirtilmiş olan "Haklı bir sebep olmaksızın işini yapmıyan gemiadamı, keyfiyet gemi jurnalina kaydedilmek ve jurnalı yoksa bir tutanakla belgelenmek şartiyle bu müddete ait ücretten mahrum edilir. Bu yüzden uğradığı zararın telafisi için işverenin tazminat istemek hakkı saklıdır." hükümlerinin kötü amaçlı olarak kullanıldığının bilinmesi ve bahsi geçen durumun ispatında şüphe götürmeyen delillerin istenmesinin zorunlu tutulması.

12- Deniz İş Kanunu'nun 40. maddesinde belirtilmiş olan "Yıllık izin" hususunun kontrole tabi olması, periyotlara uymayan gemi adamının tespit edildiği limanda gemiden zorunlu olarak ayrılması gerektiğinin belirlenmesi, ayrıca aynı maddede belirtilmiş olan "1 yıldan daha fazla" ibaresinin kaldırılması ve en fazla iş akti süresinin kesin olarak belirlenmesi.

13- Bahsi geçen denetimleri gerçekleştirecek organ olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na liman tesislerinde bürolar tahsis edilmesi ve denetim ortamının sağlanması gerektiği.

Devamını sizlerden bekliyorum,
Yeterli düzeye ulaştığında hep beraber bunu ilgili mercilere ileticez.
Ayrıca Facebook veya Twitter Sayfamdan da bunları dile getirebilirsiniz. Takip ediyor olucam.

Konunun Twitter etiketi #DenizdeAngaryayaSon başlığıyla konuyu gündeme taşıyalım.

Facebook:
Kaptan Sakin Türk | Facebook

Twitter:
Kaptan Sakin Türk (@KaptSakinTurk) Twitter'da

564173_346283158771383_1809202265_n.jpg

 
Yabancı veya Türk bayraklı bize ait gemilerde yabancı gemi adamlarının çalışması bir şekilde önlenmeli veya düşük ücretle çalışmaması için gerekli düzenlemelerin yapılması uygun olur
 
Denizcilerin egitim masraflarinin vergi avantajlari saglanarak, armatorlerce ustlenilmesinn tesvik edilmesi son derece yararli olacaktir. Personelini egitmekten kulfet cekmeyecek olan armator kendi egittigi personel ile uzun sure calismak isteyecektir. Bir cok konuda hem denizcilere hem firmalara yardimci olacaktir. Aslinda bu isisn egitim ile ilgili mali kulfeti devlet tarafindan dolayli olarak karsilanmis olacak fakat sosyal ve egitimli insan gucu bakimindan devlet gorevlerini yerini getirmis olacaktir. Yani ne kebap ne sis yanmayacak, herkes memnun kalir.
 
Personel tarafından firmalar için kara liste/beyaz liste yapılıp aylık yayınlanmalı. aynı şekilde personel içinde aynısı yapılmalı. bu olsa çok iyi olur tabiki herkes haddini bilir ama uygulanması imkansız çünki yemeği beğenmeyen personel firmayı, maaş isteyen personeli firma karalayacaktır.:) ama şu bir gerçek ki, 1 - 2 - 4 - 5 nolu maddeler güzel düşünülmüş ve uygulanabilir maddelerdir. ancak 3.sü biraz zor gibi geliyor. zira bankadaki parada bile devlet güvencesinin sınırı var. sayın sakin bey kardeşim, sitenizle denizcilere yaptığınız hizmetlere bir ek olarak bu işin üstesinden de gelirseniz gerçekten türk denizcisine büyük bir hizmet daha yapmış olursunuz. tabi bu mücadelede nelerle karşılaşacağınızı Allah bilir. bu meslek çalışanlarının hep sözde destek verip, eyleme geldiğinde bilinen nankörlüğüde düşünüldüğünde Allah yar ve yardımcın olsun diyorum. bu arada MADDİ ve manevi bir destek istersen elşmden gelen makul isteklerin her zaman yanındayım. bu yazım burdan senedim olsun. kpt. h.melih kayı.
 
Arkadaşlar büyük uğraşlar sonunda bu listeleri yapan ZİYA PALA var.KARA LİSTE DENİZCİLİK FİRMALARI diye FACEBOOK tan girerseniz göreceksiniz.Ayrıca AK LİSTE DENİZCİLİK FİRMALARI diye ADAM PEARL tarafından hazırlanan güzel bloglar var.Orada bütün gemi adamları ile yazışıyoruz.BİLGİLERİNİZE!!!!
 
Saygıdeğer meslektaşım ve büyüğüm H. Melih Kayı'ya çok teşekkürlerimi sunuyorum,
Bu harekette ihtiyacımız olan tek şey ekmeğini denizden kazanan ve hakkını savunacak kişiler, yani bizler.

Diğer hususda;
Amacımız kara listeler yayınlayarak şirketlerden soğutmak değil, burada amaç belirli düzenlemeler ile bir standart oluşturmak.
Ancak kara liste yapmak yerine bu tür davranışlar içindeki şirketlere ceza yaptırımları uygulanabilir.

Madde 6 : Turkuaz Pasaport uygulamasında denetimleri iyi geçen gemilere kalite pasaportu verilmesi gibi şirketlere de aynı teşvik ve tanıtım amacıyla personel politikası ile ilgili kalite pasaportu uygulaması başlatılmalı.
 
Madde 7.[/B] ILO dayatması ile ISM kapsamına alınan "Personel Çalışma Saatleri" formu; gerçekçi tutulacak, ilgili personel imzayı atarken üstlerinden korkmadan atabilecek, günlük çalışma saati olan 8 saat üstündeki her saat için dnz.iş kanunu 854. maddedeki "fazla çalışma ücreti her saat için günlük ücretin %25 ine tekamül eden meblağ olarak her saat için ödenir" olmalıdır.
(bu madde uygun şekilde düzenlenip hazırlanarak kabul ettirilirse gemilerde çok şeyler değişecektir. bir çoğumuzun bildiği üzere filipinlilerin en büyük kozu budur. "bize iş verin extra iş verin yapalım" diye yalvaran filipinli denizci hikayelerini duymuşuzdur.

madde 8. tüm extra (ambar temizlik, puantörlük vs.) ücretler gemide nakit olarak ödenmeli ve personelin ay sonu maaşına ilave edilerek kafaları karıştırılmamalıdır.
 
Madde 9: Gemide acil durum olarak belirlenecek işler dışındaki hallerde, Kritik görevdeki (seyir vardiyası, makine vardiyası vb.) personele başka hiçbir angarya iş verilmemesinin düzenlenmesi ve bu hususun ciddi tedbirler ile yasaklanması.
(Örneğin: Vardiya tutan bir zabite aynı anda bakım-onarım işlerinin yüklenmesi.)

Madde 10- Deniz iş kanunu'nun 31. maddesinde ele alınmış Ücret defteri hususunun liman kontrollerinde sıkça denetime tabi olması gerektiği, böyle bir kaydın tutulmadığı anlaşılan gemilerde inceleme başlatılması ve seferine izin verilmemesi gerektiği.

Madde 11- Deniz İş Kanunu'nun 29. Maddesinde belirtilmiş olan "Haklı bir sebep olmaksızın işini yapmıyan gemiadamı, keyfiyet gemi jurnalina kaydedilmek ve jurnalı yoksa bir tutanakla belgelenmek şartiyle bu müddete ait ücretten mahrum edilir. Bu yüzden uğradığı zararın telafisi için işverenin tazminat istemek hakkı saklıdır." hükümlerinin kötü amaçlı olarak kullanıldığının bilinmesi ve bahsi geçen durumun ispatında şüphe götürmeyen delillerin istenmesinin zorunlu tutulması.

Madde 12- Deniz İş Kanunu'nun 40. maddesinde belirtilmiş olan "Yıllık izin" hususunun kontrole tabi olması, periyotlara uymayan gemi adamının tespit edildiği limanda gemiden zorunlu olarak ayrılması gerektiğinin belirlenmesi, ayrıca aynı maddede belirtilmiş olan "1 yıldan daha fazla" ibaresinin kaldırılması ve en fazla iş akti süresinin kesin olarak belirlenmesi.

Madde 13- Bahsi geçen denetimleri gerçekleştirecek organ olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na liman tesislerinde bürolar tahsis edilmesi ve denetim ortamının sağlanması gerektiği.
 
kontratını bitiren ve maaşıyla birlikte ikramiyesi yatan kişinin banka hesabına yatırılan paranın karşısında "kıdem tazminatı" ibaresinin konulmaması ve kıdem tazminatı ile kontrat sonu hak edilen ikramiyenin karıştırılmaması gerektiği
 
sakin bey kardeşim, maalesef biz denizcilerin nankörlük huyumuz olduğu konusunda bu forumda bahsetmiştim. bizler sürekli durumdan şikayet eder, külhanbeyliğimizi gemide yapar, şirket ofisine gelince sütdökmüş kedi olur, eve gelince herşeyi unuturuz. zaten yapılan istatisliklerde de türk olarak hafızamızın 21 gün olduğu ispatlanmış. bir meseleyi en fazla 21 gün konuşabiliyormuşuz. o meselede gölcük depremi olmuş.:) velhasıl kelam, senin gibi ve bu foruma yürekten katılan birkaç denizci dışında destekçi bulman zor. eski kurt denizciler zaten kalmadı. genç kardeşlerimiz ise Iphone ve güzel bir laptop parasını bulmanın dayanılmaz mutluluğu içinde mesleğe bayılıyor. biraz daha yaşlılar ve evliler "özel okuldaki çocuğun taksidini geciktirmeyelim" derdinde. yaşı ilerlemiş abilerimizde "TORUNUMA araba aayım bu işi yapmayacam artık " havasında olup o torunları hiç bitmez. daha yaşlılarımızında aileleri zaten eve sokmayıp "son kullanma tarihi geçmeden 3-4 maaşı daha gelsin, ölünce mezar parası çıkar" vaziyetinde. yani herkes bir şekilde kendini şanslı görüp genele bulaşmamaya çalışmakta. yani demem o ki sen 3-4 katılımcı bulduysan öp başına koy. onların içindende 2 tane sağlam çıksa, 1000 tane çürükten iyidir. ammaaa bu işlerde de çokluk önemli olduğundan bokluğun içine batmaya çalışıyoruz diye düşünüyorum.
(bu cümlelerden kimse alınıp polemik çıkartarak forumu saptırmasın lütfen. ben yine sizin her daim destekçinizim. hem maddş hem manevi üzerime düşen göreve hazırım. bu cümlelerde yukarıda yazdığımın dışında 2. senedim olsun. h.melih kayı)
 
-Yabancı bayraktada olsa çalışanların zorunlu sağlık ve emeklilik sigortaları yaptırılmalı ve yaptırılan sigorta kuruluşu SSK ile entegre olmalıdır.

Bu kadar ağır bir iş yapıp bu kadar korumasız kalan başka bir meslek varmı bilmiyorum?

Slr
 
bir çok madde zaten Türk bayraktan kaçan armatörümüzü dahada korkutacaktır ve hızla devam eden yabancı bayrağa dönüşler artış gösterecektir diye düşünüyorum..Öncelikle yapılması gerekenin armatörlerimizi gemilerini Türk bayrağına çevirmelerine teşvik etmeleri gerekmekte aksi takdirde bu maddelerinde bir anlamı olmayacağı söz konusu sakin kaptan başarılarının devamını diliyorum her şekilde arkandayız.
 
Olaya sadece bayrak bazında bakmamak lazım. TC vatadaşlarının çalıştığı gemiler yada TC'ye uğrak yapan gemiler içinde bütün kıstasların sağlanması için kanuni yaptırımlar konulabilir. Böylece nasılki Filipinli personel çalıştıran armatör belirli kıstaslara uymak zorunda kalıyorsa benzer şekilde Türk personelde devletin gücünü arkasında hissedip hakkını arayabileceği bir sisteme sahip olunabilir.

Slr
 
Burada oluşan maddeler prensiplerine sadık armatörü kesinlikle kaçıracak nitelikte değildir. Anlaşılacağı üzere hem armatörü hem işçiyi teşvik etmesi planlanmaktadır.

En çok tercih edilen bayraklardan biri olan Panama'nın bile gemide tutulan bir ücret defteri var iken, Türk bayraklı gemilerde halen bu uygulama yerine getirilmiyor, mevzuatta olmasına rağmen denetlenmiyor, gözardı ediliyor.

Çünkü denetleyecek organ olan "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı"na denetleme ortamı sunulmuyor.

Olay böyle olunca Türkiye'de sistem kendine ve işçisine sahip çıkarsa, kimse gidip de yabancı bayrakda çalışmaz.
Kimse yabancı bayrağı tercih etmediği için de işçi bulamayan armatör türk bayrağına geçer.

Olayı bir bütün olarak ele alalım.
 
Arkadaşlar bu olayı sosyal paylaşım sitelerinde paylaşırsanız yeni denizci arkadaşlarımızıda aramıza katarak bir kar topundan bir çığ oluşturabilecek kapasitedeyiz ancak denizde çalışıp sahip olduğu haklar hakkında bilgisi olmayan bir çok meslektaşımız mevcut.. paylaşımlarımızla sesimizi duyurup hakkımız olanı almak için elimizden geleni yapmamız artık bu saatten sonra vaciptir!!! Pruvanız Neta Olsun... Selametle...
 
bu güzel konuda bahsi gecen maddeler de hem calışan hemde calıştıran olarak belli bi kalitede olamamız icin gereken kurallar olduğuna inanıyorum ve destek veriyorum

DENİZCİLERİN BÖYLE HAKLARA SAHİP OLMASI CALIŞANLARA COK DAHA GÜZEL CALIŞMA HAYATI SUNUYOR. AMA DENİZCİLERİN ARMATÖRDEN KORKMASI NEDENIYLE BELLİ BİRLEŞME YAPILAMIYOR ŞAHSEN KENDİ ARKADAŞIMIN İNTERNETTE YAZDIĞI Bİ YAZI URUNA BELLİ YERLERDE İŞE GİREMEME NEDENİNİN YAZDIĞI YAZI OLDUĞUNU ÖRENDİ
BU OLAY BANA DURUMUN NE KADAR VAHİM OLDUĞUNU GÖSTER Dİ
KEŞKE BURADA YAZAM MADDELERE KOVUŞSAK
 
sn h.melih kayı nın (değerli büyüğümüzün) bu konuya bakış açısı sanki bütün meselayi özetlercesine..gemilerde çalışan memnuniyetsiz arkadaslarımız gemiden ayrılıp şirkete geldiğinde dpa yada ensp.karşısında sanki o meseleler hiç olmamışcasına bi hal tavır sergilemektedir.çünkü herkeste bi korku vardır ya iş bulamazsam ya hakkımı ararsamda beni kötüler başka şirkette iş bulamazsam vs gbi.yıllar içinde İTF yapan personel bile bu İTF çi sakın alma gemiye gibi söylemlerle karşılanmaktayken önce içimizde bu korkuyu yok etmeyi öğretsek daha iyi olmazmı...nankör olan denizcileride doğruya sevk etsek güzel olmazmı...

benim bu konuya önerim...
vardiya zabiti yeterliliğiyle çalışan arkadaslarımızın 3000grt bi şekilde haklarını arayarak tonajı yükseltmeleri ve haklarını aramalarıdır.bu unlimited demek değildir. sadece fikrim 5000-7500-10.000 grt kadar çalışmaları ve bu ekmek kapısının kimse için kapanmamasıdır.
 
bence oncelıkle denızde calısan ınsanların sımsarlardan kurtulması gerekmektedır.bugun denızde calısmaya yenı baslayan bırcok arkadasım bu ınsanlar tarafından dolandırılmaktadır ve devlet bu konuda hıcbırsey yapamamaktadır.bu ısler devlet guvencesı altına alınmalıdır ornegın lıman baskanlıklarına kayıtlı olan butun gemıadamlarının iş takibini devlet ustlenmelı.sonra oncelıkle armatorlerın yukardakı arkadasın soyledıgı gıbı gereklı adımlar atılarak armatorler tesvık edılerek turk bayragından kacısları onlenmelıdır.ayrıca 3000gt vardıya zabıtlerının iş sorunları bır an once gıderılmelıdır ıster 3000gt kadar olan gemılerde vardıya zabıtı zorunlu olsun ısterse ehlıyetlerın yeterlılıklerı artılımalı.bıde sunu soylemek ıstıyorum ben cumhurbaskanlıgına basbakanlıga (bımer) denızcılık mustesarlıgına bır cok kez maıl attım sorunları soyledım ama bır tek kısıde bana gerı donus yapmadı.eskı ıcsular ve denetleme muduru sayın ozkan poyraz harıcınde hıc kımse bu konularla ılgılenmedı sanırım. herkese saygılar...
 
Geri
Üst